Değişik olacak ama hadi bakalım....
Azlık çokluk durumunun makyajla ilgisini kuralım, sonra bir kaç söz hayat adına, ve yazıyı bitirelim. Ufak bir plan.
Nude make up denilen, ya da natural/soft/everyday look da denilen, genelde çok daha doğada bulunan ve ten rengiyle uyuşan tonlarla yapılan ve makyaj yapılmamış hissi veren makyajlar vardır. Bu makyajlar o kadar tatlıdır ki insanlar "Bak hiç makyaj yapmadan ne güzel olmuş." der yapılan kişiler için. Nasıl yaparız peki? gibi sorulara toplu cevap olarak; kahverengi, toprak tonları, açık griler, ten renkleri ve beyazlarla yaparız.
Öncelikle, kahverengimizin tek tonunun olması yetmiyor bu iş için. Açık kahverengi, koyu kahverengi, parlak ve mat kahverengilerimizin dördünün de olması gerek. Kahverengiler için özel bir seçimim yok, bir çok iyi kahverengiyi piyasada bulabilirsiniz. (İyi dedim, Golden Rose'a koşmayın hemen.) Koyu kahverengiyi "ulusal" karıştırma fırçamız olan MAC 224'le göz kapağının hemen üstünde bulunan kemik hizasında sürüyoruz ve karıştırıyoruz. Olması gereken yer tam olarak kaşla köz kapağı arasında. Daha sonra bu koyu kahverenginin iç kısmına, yani burna yakın kısmına açık ve parlak kahverengiyi sürüyoruz. Göz kapağına, tamamen aydınlık ve açık olan açık sarı, beyaz, ten rengi gibi renk skalası örneklerinden birini seçip sürüyoruz, çok dağıtmıyoruz. Kaş altına açık beyaz sürdükten sonra rimeli uygulayıp işlemi bitiriyoruz. Biraz daha "makyajlı" bir görünüm istiyorsanız göz altına kahverengi far çekebilirsiniz çizgi halinde. Dudaklara da olabilen en doğal renklerden birini seçiyoruz. Nude lipstick denen bu şeyler tamamen açık ten rengidir, en iyi örneği Mac Myth Lipstick'tir. Parlatıcıdan kaçınıyoruz. Allık tatlı duran bir şeydir bu tür makyajlarda, şeftali rengi allıkla(eğer beyaz tenliyseniz) bitiriyoruz. Koyu ten için şampanya rengiyle kahverengi arası bir allık düşünülebilir.
İşin makyaj kısmı bu kadar, ama sadece makyajda azın fazla olması prensibi geçerli değildir. Genelde, az zaten fazladır. Fazlaysa abartıdır. İnsanlarla ilişkilerde de az olan güzel oluyor, biraz kaptırınca-fazlalaştırınca samimiyeti, piç olan bir şeyler var işte. O yüzden, kaliteli bir ömür inşasına uğraştığımız şu zamanlarda, tiksindiren ve temelsiz yakınlıklardan kaçınmak, 20 küsür senenin öğrettiği en güzel şeydir. Acıtır öğretirken, ama iyidir. Değişik bir son oldu, ilk cümlemde dediğim gibi. Planlıyımdır, bilen bilir. xx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder