7 Temmuz 2011 Perşembe

SPF, Beyazlığın Korunması ve Bioderma

İğrenç sıcak, nemli, yapış yapış bir temmuz gününde daha güneşten kaçındığımız karanlıkvari odalardan  birinde bir blog yazısı yazıyorsak, o zaman güneşe karşı güneşle savaşmanın yollarını da yazmalı gibiyiz. Yalnız başlıkta tiksinç bir ırkçı alt metin sevdim, benden kaynaklı değil, kelimelerin kendi faşistliği.
İlk olarak, Spf'in neden önemli olduğuna bakalım. Güneş, her ten rengini ve her pigmenti ölümüne sömürmeye niyetlidir, bu yüzden koyu tenli olmanız sizi hiç bir ön etkiden korumaz. Ama beyazsanız, kendinizi tavada kızartmakla eş değer hücre hisleri içinde bulursunuz. Bu yüzden, ben, içinde bulunduğum grubun derdini yaşadığımdan mütevellit bilerek, beyaz tenli birinin kullanması gereken Spf miktarına sahip bir ürün gözden geçirmesi yapacağım. Kullandığınız SPF ürünlerinin kesinlikle eczanelerde satılan ve marketlerde bulamayacağınız, dermatolojik onaylı olmasına özen göstermelisiniz. Eczanelerin bir numaralı ürünlerinden biri olan Bioderma, 50+ koruma faktörlü koruyucu kremle karşımızda bu nedenle.

Normalde, marketlerden alabileceğimiz güneş kremleri ve ya koruyucular, maksimum 25 faktördür. Hadi güzellik yapayım 30 olsun. Fark etmez çünkü mevzu faktörde değil. Çoğu firma, faktörleri belirlerken. kremi elin üzerine sıkıp tene yedirmeden sadece damla halinde, yaymadan bırakarak UV ışığın altına koyuyor. Buna göre de "sözde" SPF değeri çıkmış oluyor. Ama eczane ürünlerinin testi sırasında o damla şeklinde koyulmuş şey tene yedirilip öyle değer belirleniyor ki zaten bu insanların o kremi kullanış biçimidir, kimse üstünde damla damla krem taşımaz. Bioderma'nın 50 ve yanındaki +'sını da hesaba katarsak daha yüksek değerli SPF kullanmamız durumun ciddiyetini açıklıyordur umarım. Kesinlikle koruyucu krem kullanmalısınız yüzünüz ve elleriniz için. Her gün, evin içinde de olsanız, uyandığınız gibi ellerinize ve yüzünüze koruyucu krem sürmelisiniz. Bir saniye bile güneşe çıkmasanız koruyucunuz üstünüzde olmalı çünkü güneşin direk ışığını almanıza gerek yok zararlarını hissetmek için. Ve en önemlisi, koruyucu kremi kışın da aynı şekilde her gün her ortamda kullanmalısınız. Özellikle de kar varken!
Benim elimde olan Bioderma'nın dışında daha önce kullandığım ve çok iyi sonuçlar aldığım bir kaç koruyu kremi daha paylaşmak isterim aslında, benim önerebileceğim seçenekler olsun. Sırasıyla: Shiseido, Roc ve Vichy. Shiseido görüldüğü üzere 55 yapıp kendini aşmış bir ürün olarak arşivimizde bulunuyor.



Bioderma'nın güneş koruyucusunu aldığımda yanında makyaj temizleyicisi de aldım, çok iyi olduğunu duymuştum. Deneme boyutunu aldım emin olamadığım için ve tek kelimeyle i-na-nıl-maz. En sevdiğim özelliği krem şeklinde değil sıvı formda olması. Krem şeklindeki makyaj sütleri göz için hiç ama hiç uygun değil, kesinlikle çok can sıkıcı. Ayrıca, denemek için tüm elime pespembe bir kalemi yaklaşık 10 kat sürdüm ve ilk denemede sorunsuz çıkardı. Kesinlikle tam boyunu alacağım, eski makyaj temizleyicimden ölümüne nefret ediyorum, marka vermeyeyim tabi.

Sonuç olarak, kısa ve çok öz, GÜNEŞTEN KORUNUN.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder