20 Ekim 2015 Salı

İnceleme: COLOUR POP "Midi" ve "Trap"


Günaydın;
Geçen postta bahsettiğim nude tonlardaki iki Colour Pop Ultra Matte ruj bugünün incelemesinde. Buyrun:

 *Trap
*Midi

Bu renklerin siparişini vermeden önce internetteki swatchlarına bakarak karar vermiş ve çok farklı renkler olduklarını bilerek almıştım. Lakin, paket elime ulaşınca ikisinin resmen aynı renkte olduğunu sanıp ufak çaplı bir hayalkırıklığı yaşamıştım. Siz de öyle düşünüyor olabilirsiniz, aynı gözüküyorlar tüpün içinde.


Ama bambaşka renkler olduğunu ve tam tahmin ettiğim tonları verdiklerini görünce cidden büyük bir rahatlama yaşadım, çünkü aynı renkte iki ürüne para vermiş olmak pek hoş olmazdı takdir edersiniz ki.


Gördüğünüz üzere, Trap çok daha morumsu ve koyu bir renkken alttaki Midi net bir pembe nude. İlk vurulduğum ve kesinlikle almak istediğim renk olan Trap, şu son kahve-boz-bej dudak furyasına cuk oturacak bir renk. Mor-bej diye tarif ediyorum ben, çünkü dudakta gittikçe grimsi ve net bir mor halini alıyor. Herkesin tarzı değil bu renk anlıyorum, ama benim son zamanlarda gördüğüm en özgün ve eşsiz ruj rengi olduğu su götürmez bir gerçek. Severek kullanıyorum; her ne kadar uygulaması ve kurutması bu elimdeki üç renk içindeki en yüksek seviyede olsa da...

Midi ise tam bir Myth tadında, sadece onun kadar fondöten duruşlu değil. Ama her halukarda oldukça açık ve ölü-renk bir dudak görüntüsü yaratıyor. En sevdiğim renk diyemem, ama yoğun göz makyajlarım için Myth benzeri ve daha sürülebilir bir alternatifim olduğu için hiç pişman değilim aldığıma. Sürümü bir önceki posttaki Creeper gibi, dikkat etmek gerek. Ama bir Trap kadar da zorlamıyor.

Evet, Colour Pop ruj olaylarımız bu şekilde. Bir sonraki siparişimde mutlaka bir kaç rengini daha alıyor olacağımdan eminim. Eğer siz de bu seriden sipariş verdiyseniz, bana renk önerilerinizi yorum olarak yazmaktan lütfen çekinmeyin.

xx

15 Ekim 2015 Perşembe

Colour Pop Ultra Matte "Creeper" İncelemesi//Review: Colour Pop Ultra Matte in "Creeper"


"Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt 
hainiyim, ben vatan hainiyim. 
Vatan çiftliklerinizse, 
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, 
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, 
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, 
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, 
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, 
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, 
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, 
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, 
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, 
ben vatan hainiyim. 
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla: 
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ." 


Keyfim yok. Günlerdir erteliyorum yazıyı falan. Ama biliyorum ki satın almak için benim incelememi bekleyen bir kişi bile varsa (ki tahmin ettiğiniz üzere birden fazla var) bir şekilde yazmam gerekiyor. Meşhur Colour Pop'ın Ultra Matte serisinden 3 rujunu almıştım düğünden önce, Amerika'dan getirterek, bu hafta planım onları aradan çıkartmaktı. En azından birini yazalım bu hafta, gerisi Allah kerim, "Barış" derken ölmezsek haftaya devam ederiz, okuruz, yazarız.


Colour Pop bildiğiniz üzere tüm piyasayı ele geçirmiş, uygun fiyat ve muhteşem performansı birlikte sunarak insanları tabiri caizse delirten bir marka. Online olarak Amerika içinde satılan ürünlerini bir şekilde Instagram hesapları vasıtasıyla getirtebiliyoruz. Benim daha önceden aldığım ve incelemesini yaptığım Colour Pop fardan sonraki hedefim çooook çok çok konuşulan Ultra Matte serisindeki rujlardı.


İkisi doğal tonlarda, biri de bu kan kırmızısı olan üç rengi satın aldım ve çok açık söylüyorum ki elime ulaştığından beri başka ruj sürmedim. Hep bu üçünü kullanıp durdum. Balayı için yanıma aldığım iki ruj da bu seridendi, başka hiç bir dudak ürünü almadım.




Bu kadar ne var ki? dediğinizi duyar gibiyim. Özellikle seyahat durumlarında, çantamda ruj taşıyıp her bulduğum aynada tazelemeyi hiç sevmiyorum. Günlük işlerimin çok yoğun olduğunu zamanlarda da buna asla vaktim olmuyor zaten, o yüzden rujum duruyor mu gitmiş mi napsam ne etsem diye düşünmek istemiyorum. Sabahtan akşama kadar bir gram bile akmayan, bozulmayan, uçmayan bir ruj hayal gibi sonuçta, yok öyle bir dünya...Yok-tu. Varmış, Colour Pop'ın bu serisi kendileri.



Yapısı oldukça ilginç. Hani mat ojeleri sürdüğümüz an kurur ya, bu da aynı şekilde, dudağa sürdüğünüz anda kuruyor ve sonra çıkarın çıkarabilirseniz. Tabi her muhteşemliğin aynı büyüklükte bir de dikeni var, bu ruj için de o hemen kuruyup çıkmamayla bağlantılı olan bir kaç ayrıntı.


1- Kesinlikle ama kesinlikle 2 kat sürmeyin. İlk uygulamada bolca ürün alın ve kapatıcılığı sağladığınız an bırakın. Saniyeler içinde kuruduktan sonra opak olmayan/renk eşitsizliği olan bölgelere rötuş yapmaya kalkarsanız tüm ruj mahvoluyor. Tek şansınız var özetle. İlk anda mahvolmuş gibi durmayabilir, ama ilk yarım saat içinde dudaklarınızdan kum şeklinde rujun döküldüğünü görünce anlıyorsunuz.

2- Dudaklarınızı, tahmin ettiğiniz üzere, bolca kurutuyor. Nemlendirip peeling yapmadan asla uygulamayın.

3-Dudaklarınızın iç kısmından çıkmalar yapabilir eğer sürekli sıcak şeyler içerseniz, o zaman sadece iç kısımlara rötüş yapabilirsiniz, ama sakın var olan katın üzerine geçmeyin.

4- Sür-çık'ı unutun, bu rujlar için vakit harcamalısınız.

Peki tüm bu uğraşa değer mi? TABİ Kİ. Yıllar sonra ilk kez bir ruj serisi beni bu kadar vurdu diyebilirim. Kalan iki rengin incelemesi de dediğim gibi sonraki postta olacak, daha doğal tonlar seviyorsanız o yazılarımı da bekleyin.

xx

9 Ekim 2015 Cuma

COLLECTION Lasting Perfection Kapatıcı İncelemesi


Günaydın!
İngiltere alışverişi ürünleri incelemeleriyle devam ediyoruz. Listemin ikinci olmazsa olmaz alışverişi çoooook meşhur, dillere destan, drugstore olamayacak kaliteli denilen Collection (eski adıyla Collection 2000) Lasting Perfection kapatıcıydı. Boots'ta bulup iki tane aldım zira okuduğum yazılarda insanlar ikinciyi yedeklemedikleri için çok pişman olduklarını yazıyorlardı.


Kapatıcı denemeye bayılıyorum, gerçekten piyasadaki her kapatıcıyı denesem sıkılmam, ama ne kadar denersem deneyeyim yine favorime, Mac Pro Longwear kapatıcıma dönüyorum. Drugstore ten ürünleriyle aramın olmadığını, tek istisnasının Rimmel Wake Me Up kapatıcı olduğunu biliyorsunuzdur beni uzun süredir takip ediyorsanız; ve bu da onun gibi olacak diye düşünüyordum.


Bendeki rengi en açık olan Fair, ama totalde 3 rengi var sanırım (en azından ben o kadarını gördüm). Tüpü, bastırınca içe göçen cinste bir plastikten, yani çok dayanıklı ve cezbedici bir paketlemesi yok ama kimin umrunda? 3 pound'a kapatıcı alıp daha fazlasını beklemek saçma olur zaten.


Aplikatörü genelde gördüğümüz sünger aplikatörlerden, hijyen konusu bunlarda sıkıntılı olabiliyor tabi. Yapısından bahsetmem gerekirse, kesinlikle çok akışkan ve incecik su gibi bir yapısı olmadığını, oldukça dolu ve kremsi bir noktada durduğunu söylemeliyim ki bence oldukça başarılı olmuşlar yoğunluk konusunda. En önemli konu tabi ki kapatıcılık kısmı, ve çok ilginçtir ki göz altı konusundaki kapatıcılığı gayet iyiyken sivilceler ya da ufak izler konusunda inanılmaz başarısız. En ufak sivilceyi bile kapatmıyor; zorlayıp kapatsanız bile en fazla yarım saat dayanıyor. Gerçekten garip.

Göz altı kapatıcılığı gayet iyi derken kastım kendi kategorisinde ve fiyat bandında iyi olduğu bu arada. Maalesef bi Mac Pro Longwear'in yanına yaklaşamıyor, ama çok başarılı bulduğum rakibi Rimmel'ı sollar, çok net.

İşin özeti, bu kadar sükse yapmasına anlam veremiyorum. Tamam uygun fiyatlı ve gayet hoş bir göz altı kapatıcısı, ama sanki eşi benzeri yokmuş ve high end ürünlerin işini yapıyormuş gibi hakkında deliren bir sürü insan olması falan ilginç tabi. Türkiye'de olmadığı için aşırı bir şey kaybetmiyorsunuz eğer aklınız kalıyorsa, ben söylemiş olayım.

xx

7 Ekim 2015 Çarşamba

İnceleme: Shu Uemura Kirpik Kıvırıcı


Merhabalar;

İngiltere'ye gitmeden önce almayı planladığım 2-3 ürün vardı ve bunun dışına çıkmayacaktım. Öyle de yaptım. Hiç birini almasam da bunu alacağım dediğimi ilk olarak aldım ve bütçemin yetmemesi ihtimalini elemiş bulundum. Sürekli ama sürekli övgülerini okuduğum, meraktan delirdiğim Shu Uemura kirpik kıvırıcısını Harrods'ta bulduğum an yapıştım ve markanın başka ürünlerine hiç bakmadım. Keşke baksaydım ama listemde başka bir "mutlaka alınacak" ürün olmadığı için pek de pişman değilim.


Kirpik kıvırıcıya yatırım yapıp bir kerelik çok para harcayarak ömürlük bir ürün almak son 1 yıldır aklımda, özellikle Chanel'inkiyle bunun arasında kalmış ve sonuçta bu üründe karar kılmıştım.
Biliyorsunuz, kirpiklerim hem kısa hem de düz, ayrıca renkleri de açık. Bu sebeple hacim, uzatma, koyuluk, her şey bir arada olan maskaralar kullanmak durumundayım.  Ama dümdüz, yere paralel uzayınca ve öncesinde kıvırmayınca tüm bu özellikler de bir yere kadar kurtarıyor. Kirpik kıvırıcı bu sebeple benim için hayati önemde.


Tüm bunlara rağmen, kirpik kıvırıcıya fazlaca para harcadığımda nedense hayalkırıklığına uğrayacağımı, değmeyeceğini düşünüyor ama araştırmaktan da geri kalmıyordum. Sonuç olarak ikna olmuş olacağım ki listenin ilk sırasına bu kirpik kıvırıcıyı yazmıştım.


Gelelim sonuca: Bence gerçekten çok iyi bir kirpik kıvırıcı. Ucuz ya da kalitesiz alternatiflerinden farklı olduğu daha ilk uygulamamda kendini belli etti. Kirpikleri kıvırması ve o şekilde uzun süre tutabilmesi kesinlikle çok başarılı.

Ama...



Kirpikleriniz çok sorunlu değilse(benimkiler gibi) bu kadar para harcamanıza gerçekten gerek yok. Neden bu kadar ünlü bir ürün olduğu belli oluyor, şahsen gerçekten çok memnunum bu alışverişten, ama "sadece birazcık kıvrılsa iyi olur" tadındaysanız daha uygun fiyatlı alternatiflere yönelin derim.

xx

5 Ekim 2015 Pazartesi

MAC Haute Dogs Koleksiyonu "Labradorable" Ruj İncelemesi


Merhabalar!
Düğün ve balayını geçirip bloğa dönmemin tam zamanı, lakin yeni evime hala internet bağlanmadığı için biraz zor oluyor benim için. Bu hafta içerisinde bağlanmış olmasını bekliyorum.

İlk incelemeleri İngiltere'den aldığım ürünler üzerine yapmayı planlıyordum ancak dün çok sevgili dostum İlknur'un evimi ziyarete gelip geçmiş doğum günü hediyemi vermesi bu planı biraz değiştirdi çünkü hediyesi son Mac koleksiyonundan en ünlü ruj Labradorable ve koleksiyon yeniyken almak isteyenler olur diye bu incelemeyi öne çekmiş bulunuyorum.


Haute Dogs koleksiyonu, köpekler ve sahiplerinden ilham alınarak yaratılmış ve isimler/ürünler de bu tema üzerinden gidiyor. Bir süre önce ürünleri gördüğümde en çok konuşulanın bu Labradorable isimli ruj olduğunu görmüş ve ismine başta olmak üzere rengi dahil her şeyine vurulmuştum ancak almayı planlamıyordum çünkü bütçemi balayına ayırmıştım.


Dost kişisi insanı çok iyi tanıyandır elbet ama bir kez bile bu koleksiyon hakkında konuşmamışken ve İlknurcuğum makyajla pek ilgilenmezken gidip bana hediye olarak tam da göz koyduğum ruju almış olması beni oldukça şaşırttı açıkçasını söylemek gerekirse.


Gördüğünüz üzere ruj Mineralize serisinden; yani hafif ıslak görünümlü ve dudağı kurutmayan ama aynı zamanda rengini de veren kolay kullanımlı seriden.


Renginin harikalığına söyleyecek lafım bile yok, zaten şu dünya üzerinde barbie pembesini bir kenara bırakırsak en en en en sevdiğim rengin bordo olduğunu bilmeyen yok. Evimin duvarları bile bordo ve bordonun tonlarca tonu olmasına rağmen bu ruj duvarımla aynı tonda hahah çok önemsiz bir ayrıntı gibi gözükebilir ama benim için oldukça tatmin edici; özellikle fotoğraf çekimi için. Neyse, bordo aşkım yüzden elimde oldukça fazla miktarlarda bordo ruj var, amma ve lakin hepsi mat ya da türevi. Bu tarz ıslak bitişli bir bordom hiç yoktu ve tüm zamanlarımın en favori bordosu olan Media'yı çokça andıran bir tonda olduğu için aranılan kanın ta kendisi olduğu anlaşıldı.


Gördüğünüz gibi içerisinde morluk bulunduran harika bir bordo, ve daha önceden de incelemesini yapmış olduğum Currant isimli dudak kaleminin renginin bire bir aynısı. Bir yılı aşkın süredir bu dudak kalemi bende var ve media ile kullanıyordum. Ruju gördüğüm an aklıma Currant kalemim geldi ve beraber fotoğrafladım. Az önce de permanent line'da olup olmadığını teyit etmek için Mac'in sitesine baktığımda bu ürünü de koleksiyona dahil ettiklerini gördüm. E yani, daha yerinde bir hareket olamazmış zaten.


Beni şaşırtan kısım kalıcılık konusu oldu. Açıkçasını söylemek gerekirse dudağı nemlendiren ve rahat sürülen rujların çoğunun kalıcılığının yerlerde olduğunu deneyimlediğim için bunun da öyle olacağını ve sürekli tekrar uygulama gerektireceğini düşünüyordum. Rengin koyuluğunun da etkisi olacak ki kalıcılığı beklediğimden çok daha iyi, sıcak içeceklerden sonra bile uçup gitmedi. Bence koleksiyondan alınabilecek en iyi ürün, ve performansı da beklenilenin oldukça üstünde. Eğer bu aralar sonbahar havasındaysanız ve bordo ruj sizin olayınızsa, kesinlikle göz atın derim.

Dediğim gibi bundan sonraki incelemeler İngiltere Boots'tan ve Harrods'tan aldıklarımla ilgili olacak, o yüzden takipte kalınız.

xx