25 Aralık 2012 Salı

Yılbaşı Makyajı ve 2013 Önerileri



25 gün olmuş yazmayalı, gerçekten hiç hoş değil. Kasım ve Aralık kombosunun 2012'nin son çeyreğinde hayatıma olan etkilerinden bahsedip sıkıntılardan sıkıntılara geçmek istemiyorum. Biliniz ki aklımdasınız, keyfimden değil.
Yılbaşına 5 gün kalmış, ne giysek ne sürsek nereye gitsek dertlerinden en azından bir tanesine yardımcı olabilmek adına, yılbaşı makyajı için önerilerimi yazmak istedim.

Yılbaşı gecesi makyajı klasiğidir bilirsiniz, illa gözlerden bir parıltı, bir sim(!), bir ışıltı olacak. Karşı değilim, sim kısmı dışında, ama neden daha classy ve şık bir makyaj tercih etmek varken disko topu gibi görünelim ki? Yani büyük ihtimalle bulunduğunuz ortamdaki kadınların %80'i parıl parıl parlıyor olacak, ne gerek var bir de sizin aklı başında bir makyaj bloğu okuyucusu ya da yazarı olarak o kervana katılmanıza? Lüzumsuz.

Benim önerim, yılbaşı klasiklerinden iyi kısımları alıp kalanını seviyeyi yüksekte tutarak tamamlamak. Önereceğim her şeyi bizzati kullanıyorum, o yüzden gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum. Şimdi nedir bu klasikler derseniz;

-Kırmızı Ruj
Evet, yılbaşı gecesinin olayı kırmızı rujdur. Sonsuz sevgimin ötesinde, rezil de vezir de edebilitesiyle turnusol etkisi yarattığından ötürü daha bir sempatim var. Kırmızı ruju dudak çizgilerinden sızan bir kadınla çevresini kapatıcıyla konturlamış üstüne de pudrayla sabitlemiş ve saatlerce bozulmadan kalabilen bir kırmızı ruj uygulamasına sahip bir kadını anlayabildiğimiz gece olması hasebiyle, yılbaşı gecesini de seviyoruz. İçkiler dans ter yorgunluk evet tamam, ama bunların bile bozamayacağı şeyler var. İyi bir kırmızı ruj uygulaması da bunların başında geliyor. Dişlere dikkat yalnız.

Yılbaşı gecesi kırmızı ruj tavsiyem: Giorgio Armani Rouge d’Armani 400




- Kuyruklu Eyeliner
Kırmızı rujun gözdeki varisi bildiğiniz üzere kalın kuyruklu eyeliner. İkisi varsa, şık olmama ihtimaliniz çok az. Tonlarca eyeliner uygulaması yazım var, isterseniz onlara dönebilirsiniz. Yılbaşı gecesi iyi çekilmiş eyeliner'lı gözler görmek büyük ihtimalle ortamda bulunan diğer kadınlar için tek dileğim.

Yılbaşı gecesi eyeliner tavsiyem: Tabi ki Lancome Artliner




Klasiklerin dışında kendi eklentilerimiz olarak;

-Mat fondöten
İnsanların özel gecelerde dikkat etmediği ve aslında en çok dikkat edilmesi gereken husus olarak; mat fondöten. Sabah uyandığınızda fotoğraf makinanızdaki fotoğraflarınızda ay parçası gibi çıkmanız pek hoş olmuyor tahmin edersiniz ki. Bu sebeple, fondötenin üstüne ince bir tabaka pudra sürmeyi unutmayın; ama sürekli lavaboya gidip tazelemeyin. Pudra, üst üste kullanıldığında "cakey" dediğimiz görüntüye yol açar, yani toplanır ve mimik çizgilerine birikir.

Yılbaşı gecesi fondöten ve pudra tavsiyem: Nars Sheer Glow+Mac Studio Fix 






-Highlighter
Evet, bunları yaptığımızda o kadar da parlak görünmüyoruz, hatta mat ötesi gözüküyoruz. Biraz canlanmamız gerek. Highlighter, çok da bilinen ve her gün kullanılan bir ürün değil. Ben fazla beyaz olduğum için, ölü gibi görünmemek adına, her gün kullanıyorum. Ama çok ihtiyaç duymayan insanların günlük makyajında yok. Yılbaşı gecesinin parlaklık kontenjanını da şahsen ben, highlighterla doldurmaktan yanayım. Allığımızın üst kısmına, göz altının bir tık altı olan yere şerit halinde sürdüğümüz highlighter, elmacık kemiklerimizi ortaya çıkaracak ve ışıltı sağlayacaktır. Madem yılbaşındayız, altın rengi bir highlighter önerelim;

Yılbaşı gecesi highlighter tavsiyem: Nars Albatros




-Gölgelendirme
Eyeliner uygulamasından sonra, günlük makyajımızda da yaptığımız crease gölgelendirmesini daha da koyultarak yapmayı uygun buluyorum bu gece için, zira gözleri ortaya çıkaran unsurdur. Zaten mantık, günlük makyajımızın ürünleriyle çok oynamadan oranlarını değiştirmekten geçiyor.

Yılbaşı gecesi gölge farı tavsiyem: Mac Cork




Neler yapmamalıyız?
ASLA:
-Gloss: Mat rujun kalitesini yerle bir edebileceğiniz üründür, denemesi tabi ki bedava.
-Yağlı görünümlü fondöten: Üstte belirttiğim gibi, mat cilt bu gecenin temel olayı olmalı.
-Sim: Bu konuda konuşmak bile istemiyorum
-Abartılı dudak kalemi uygulaması: 70'ler 80'ler esintisi konseptli bir partide değilseniz, ekseriyetle kaçının derim.
-Parfüm şişesine düşmek: Makyaj olmasa da, kozmetik dahilinde olduğu için; özel geceye gidiyoruz diye dünyalar kadar parfüm sıkmamıza gerek yok. Günlük hayatta sıktığımız kadarından fazlasını sıkmanın nasıl bir mantığı olduğunu çözen varsa, beri gelsin.
-Kırmızı allık: Hayır, hayır, hayır. Şu kırmızı tonlu gülümsü allıklardan sadece bu gece değil, her gece ve gündüz ve uykuda ve her anımızda kaçınalım. 

2013 için makyaj modası tadında bir post yazmayacağımı zaten istikrarlı takipçilerim bilir. Şık makyajın modası olmaz, geçen seneki makyajınızla bu seneki makyajınız moda için değişiyorsa, şapkayı çıkarıp önünüze koymanızda fayda vardır sevgili takipçilerim.

Hazır yeni yıla giriyorken, tüm bu zaman içinde benimle birlikte olan 500 küsür takipçimin hepsine tek tek teşekkürlerimi sunuyorum. Beni şehrine çağıranlar, "Bi yemek yiyip beraber Mac'e gidelim" diyenler, sürekli yorumlarını eksik etmeyenler, düğün makyajı sözümü alanlar ve kalan herkes; özetle çok güzelsiniz. 2013 gönlünüzdeki her şeyi yine gönlünüze en yakın yere getirsin. Şahsım adına, öncelikli olarak anneciğim ve babacığım olmak üzere, tüm sevdiklerime muhteşem bir 2013 diliyorum. Tabi, kendime de.




xx

7 yorum:

  1. Her şey iyi hoş güzel de, sen yılbaşında herkese pin-up kızı olmasını öğütlemişsin:) Biraz çeşitlilik olmalı bence. Göz makyajını abartacaksam yılbaşında abartırım, kırmızı gloss süreceksem yılbaşını beklerim ben mesela. Sonuçta biraz da eğlencesine yapılan şeyler. Çok şık ve "klas" olmasa da olur sanki? Sadece benim fikrim tabii bu^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Farkettiysen burda zaten makyajın tamamı yok. Klasik yılbaşı gecesi makyajından neleri yaparım nelerin yerine bunları koyarım şeklinde bi şeydi, göz kapağı farından ya da kaş altı highlighterından ya da allığın uygulanışından ve dozundan bile bahsetmedim. Sen gider farı abartırsın ya da abartmazsın o kısımla ilgili hiç bi şey demedim, bunlar klasikten kalan ve gidenlerdir.
      Gloss şahsi nefretim, göz makyajının da simlisi avamdır. Bunlar da değişmez fikirlerim, ki zaten tüm post şahsi zevkim üstüne kurulu, tüm bloğun olduğu gibi.
      Çok şık ve klas olmayan bir makyaj da, yine şahsi fikrim olarak, boştur.
      Teşekkür ederim:)

      Sil
    2. Bence kişinin tamamen taşımasına bağlı olarak değişir o avamlık. Öyle olmasa bunun mükemmel örneklerini ne ünlülerde, ne moda dergilerinde ne de bloglarda göremezdik. Pin-up klasik ve şık bir görünüm, burası gerçek ama herkes Dita von Teese'e benzese fabrikadan çıkmış gibi olurduk.

      Ben makyajda çok katı sınırlar çektiğin için söyledim bunları. Bana göre de highlighter "avam" ama yapınca da tanrıça gibi görünenler çıkıyor. O yüzden çok genel konuşup "asla" ya da "bunu yaparsan dolu, bunu yaparsan boş" demek biraz yanıltıcı olabiliyor sanki?

      Yoksa tabii ki, herkes blogunda kendi estetik beğenileri doğrultusunda yazıyor.

      Sil
    3. Bence Dita gibi bi kadın, madem örneği ordan verdin, sim sürse, ona da avam derim. Bazı ürünler vardır ki kişisine göre değişmez, kötüdür. Taşıma taşımama işi olduğuna kesinlikle katılmıyorum.
      Makyajda katı sınırlar çizmekten ziyade doğru ve yanlışı belirtmek oluyor bu. "Bu yanlıştır ama işte yine de sana kalmış." demek herkesin diyebileceği bir şey, şahsım adına yanlışları göze göze sokmak tamamen yapmaya çalıştığım şey.
      Mavi fardan da tiksiniyorum, ama onu yanlış diye vermiyorum, çok kötü ama şu kullanımlarda iyidir diyorum. "Sim" gibi bir şeyin iyi bir kullanımı yok maalesef. Işıltıdır, parıltıdır bunlar çok ayrı, ama sim, avamlığın sınırlarının bile dışındadır.
      Ve evet, klas ve şık olmayan makyaj boştur. Bu da taşımasına göre olan bir şey değil, doğal hali çok güzel bi insana klas ve şık olmayan bir makyaj yaparsan o yaptığın şey boş olmuş olur.
      Ve tabii ki, blog bizim, zevk bizim, sizin blog sizin, zevk sizin. :)

      Sil
    4. İşte görüş ayrılığımız buradan çıkıyor sanırım. Çünkü bence makyaj gibi tamamen estetiğe dayalı bir şeyde doğru ya da yanlış yoktur. Sense kendi beğenilerini doğru olarak kabul ediyorsun. Bu yüzden simin doğru ya da iyi kullanımı yoktur tarzı söylemlerin çok doğal tabii.

      Neyse, seni okuyanlar bunu bilerek okuyor zaten.

      En yakın zamanda sıkıntılarından kurtulman dileğiyle:)

      Sil
    5. Çok teşekkür ederim, bitmek üzere o sıkıntılı anlar da :)

      Sil
  2. Ruja bayıldım. G.A rujları hiç denemedim ama mat ve koyu kırmızı olması cok hosuma gitti. Banada beklerim:)

    http://makeupbybgm.blogspot.com/

    YanıtlaSil