Çantamda Neler Var?

Merak edilen her şeye yer vereceğimi söylemiştim, evet. Çantamda ne varsa koydum, istisna yok.

Bu, içine her şeyi tıkıştırdığım şu zamanlardaki cicili çantam, Batik'ten. Vintage olması her şeyin sebebi zaten. Daha büyük olanlarını da haftanın belirli günleri kullandığım oluyor.

Bunlar da içindekiler tabi:

Jimmy Choo Parfüm

Lancome Artliner Eyeliner in Noir

Lancome Hypnose Drama Rimel

Ulta Lavender El Kremi

U.S. Polo Bozuk Para Cüzdanı

Bershka Cüzdan

Iliadin ve Majezik -Bunlar bile, o derece içini dışına çıkarttığım bir post oldu-

Mac Mocha Allık

Mac Studio Fix Pudra

Mac Snob Ruj

Game of Thrones, George R.R. Martin -Bu genelde elde taşınıyor tabi bu çanta olunca-

Kalan da telefon, gözlük falan işte. Yine geceyarısı postu oldu bu, saat  yine 23.39. İyi geceler, xx.

Retrodan Vazgeçmek Gibi Bir Lüksüm Yok

Ve asla da vazgeçmeyeceğim. Gelmiş geçmiş en güzel moda akımı retro/vintage akımıdır ve makyajı, saçı, elbisesi, ayakkabısı, her tamamlayıcısı ayrı güzeldir. Bunun için, siyah eyeliner-kırmızı ruj olmayan, daha soft ama hala kırmızı ruj iddiasını sürdüren bir retro görüntüye nasıl ulaşılacağını göstereceğim.

Fotoğraf, Miles Aldridge'in inanılmaz objektifinden. İnanılmaz bir fotoğrafçı, 2-3 idolümden biri. Tekrar tekrar, ellerine sağlık. O zaman başlayalım.

Yüzdeki inanılmaz beyazlığın ve porselenliğin farkındasınızdır. Ve dünyada tam beyaz fondöten yapan tek marka var. Illamasqua. Ama bu ten kireç beyazı değil. O yüzden, saf beyazla çok açık ten rengini karıştıracağız. Illamasqua'nın bu iki fondöteninin numaraları sırasıyla RF 105 ve LF 115.

Tüm yüzümüze ve boynumuza iyice sürdükten sonra, sabitlemek için Mac Prep+Prime Transparent Finishing Powder'ı uyguluyoruz.

Gözleri her zamanki gibi Mac Painterly Paint Pot'la hazırladıktan sonra tüm göz kapağımıza Mac Soft Brown'ı sürüyoruz. Çok dağıtmıyoruz.

Daha sonra, dış v kısmına Mac Espresso'yu karıştırma fırçamızla sürüp v şeklini yumuşatarak uyguluyoruz.
Espresso'yu açılı fırçamızla hafifçe alarak göz altımıza da kalem çeker gibi sürüp dış v noktasıyla birleştiriyoruz.

Sonra, Lancome Artliner eyelinerımızla orta kalınlıkta bir çizgi oluşturuyoruz ve kuyruk yapmıyoruz.

Mac Carbon'ı yine açılı fırçamızla alıp az önc sürdüğümüz Artliner'ın üzerinden hafifçe dokundurarak geçiyoruz ki likit eyeliner sabitlensin ve parlamasın. Aynı şekilde, gözün alt iç kısmına da bu işlemi uyguluyoruz. Daha sonra 3-4 kat maskarayla gözü bitiriyoruz.

Dudaklar için öncelikle tüm dudağımızı en başta hazırladığımız fondöten karışımıyla kapatıyoruz. Daha sonra Mac Redd dudak kalemiyle çerçevemizi yapıp içini dolduruyoruz. Sonra, Mac Russian Red'i tüm dudağımıza ortalarda yoğun olmak suretiyle sürüyoruz. Son adım olarak, açılı fırçamızla fondöten karışımımızdan ufak bir miktarda alıp dudak çevremizden geçiyoruz ki tüm kusurlar kapansın ve mükemmel bir retro kadını olalım.
Tekrar tekrar, Miles Aldridge, inanılmazsın. Model hanım kızımız, sen de taş gibisin. xx

Nasıl Yapılır?: Dita Von Teese/1940'lar Makyajı

1940'lar, vintage, retro deyince akla gelen en kusursuz ve en harika isim, şüphe yok ki, Dita Von Teese. Dita, makyajını hep aynı şekilde yapıyor çünkü oturmuş bir tarzı var ve saçını, kıyafetlerini, her şeyini buna uydurabiliyor. Biz, makyaj kısmı için biraz detaylı inceleyelim.

Vintage look'un anahtar olayları eyeliner ve kırmızı rujdur. Bu yüzden, eyeliner süremiyorum, elim titriyor, ince çizemiyorum bahanelerini bir kenara bırakarak korkumuzun üstüne gidiyoruz. Ayrıca, kırmızı ruju boca etmek dışında keskin bir şekil vermeye de çalışıyoruz. Nasıl kısmı, burda başlıyor.

Öncelikle, gerçekten "kusursuz" bir ten gerekli. Hiç birimizin teni kusursuz olmadığı içinm, bizi kusursuza yaklaştıracak fondötenler kullanacağız. Fondöten kısmını biraz fazla tutmamız gerekecek ama iyi markalar asla yapışmış bir fondöten görüntüsü oluşturmayacağı için içimiz rahat. 2 kat fondöten 1 kat pudra süreceğiz. İlk kat fondöten hafif bir şey olacak. Hatta renkli nemlendirici denen grupta olacak ki yüzümüz fondötenden harap olmasın. Laura Mercier Tinted Moisturizer çok hafif yapılı ve nemlendirici bir fondötendir ve tinted moist.'ların açık ara en başarılısıdır. Bunu bir kat sürdükten sonra Chanel Mat Lumiere fondöteni çokça kullanıyoruz çünkü bu fondöten matlaşacak ve bizim en çok istediğimiz şey de mat bir görünümdür. Üstüne yine her zamanki Chanel toz pudramızı sürüyoruz.

Gözler için bazı hazırlandıktan sonra, Lancome Artliner'la önce incecik bir çizgi çiziyoruz. Kuyruk olayına hiç girmiyoruz. Çok ince çekebilmek için kirpik dibini takip etmek yeterli olacaktır. Daha sonra sürekli üstüne koyarak yavaş yavaş kalınlaştırıyoruz sonunu. Sonra, uç kısmını çok az uzatarak kuyruk oluşturuyoruz ama Dita'nın genelde upuzun bir kuyruğu olmuyor o yüzden kuyruğu kısa ve net tutmakta fayda var.

Kaş altını da aydınlattıktan sonra, dudaklarımıza tam kırmızı bir kalemle kontur yapıyoruz. Mac Cherry bizim için uygun kalem olacaktır. Tüm dudak içini kalemle doldurduktan sonra saf bir kırmızı ruj sürmeliyiz. Mac Russian Red ve Chanel Rouge Hydrabase Creme Lipstick in Red N°5 favorilerim. En son, çok tavsiye etmesem de üstüne clear gloss sürebilirsiniz.

Allık yok denecek kadar az ama kırmızı, bu yüzden Mac Flame Red allıktan "minicik" bir toz alıp elmacık kemiğimizin üstüne sürüp makyajı bitiriyoruz.

PS: Dita'ya acımadan taparım. xx