nars türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nars türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Kasım 2014 Çarşamba

NARS Alışverişi + Audacious Koleksiyonu "Grace" İncelemesi//NARS Haul and Review: Audacious Collection-"Grace"


Günaayyydıııın!
Merakla beklenen Nars Audacious koleksiyonu yaklaşık 1 hafta önce ülkemizde satışa çıktı ve ben de pazartesi günü Next Level AVM içinde bulunan Nars mağazasına uçarak Grace'i aldım.



Aklımda pembe almamak vardı çünkü elimde pembenin her çeşidi her tonu var, o yüzden kırmızı niyetlisiydim. Ama oradaki ateş kırmızılarını, true red'leri görünce bir kaç ton aşağısına, yukarısına da bakmaya karar verdim ve Grace'i sürdüğüm gibi başka rengi denemeden aldım.

Bu arada, Nars ürünlerimi bugüne kadar hep Sephora'dan alıyordum ve Next Level'da Nars'ın kendi mağazası açıldığından artık oradan almaya karar vermiştim. İlki bu oldu, ve beni şaşırtan ufacık bir detayı belirtmek istiyorum: Nars'ın direkt olarak kendi mağazasından alışveriş yapan İstanbullular bilecektir zaten, poşeti mıknatıslı! Poşet dediğim şu siyah karton, Mac'inkiler gibi. Ama kapama yerinde 2 adet mıknatıs var içeride. Hayatımda ilk kez karton poşetin mıknatısla kapandığını görüyorum, şaka maka etkilendim yani. Hahah




Bildiğiniz üzere Audacious koleksiyonunda paketleme ve dizayn konusuna ekstra bir yatırım var, yani lüks tüketime yönelik bir hamle olarak tasarlanmış. O yüzden fiyatı normal Nars rujlardan baya farklı olarak 95 TL. Bunun karşılığında dizayn olarak aldığımız estetik tabi ki inanılmaz. Rujun tüpü normallerinden daha ağır, daha parlak (tabi bu yüzden parmak izleri aynen çkıyor) ve daha gösterişli.



Koleksiyondaki bütün renkler Türkiye'ye gelmemiş tabi ki-bu beklenen bir şeydi. Gelenlerden en ilgi çekici olanların kırmızılar ve nude'lar olduğunu söylemeliyim. Benim gibi pembe hastası ve kış için bordo bağımlısı biri olarak pembeleri ve bordoları çok sıradan bulmayı beklemiyordum açıkçası. Dediğim gibi, ülkeye gelmeyen tonlar için konuşmuyorum.




Grace ise içinde pembelik bulunan soğuk bir kırmızı. Belirgin bir şekilde mavi alt tonlu. Eğer sarı alt tondaki kırmızı sevenlerdenseniz, turuncu içeren kırmızılar da var ki onlar da efsane gözüküyordu.
Günlük kullanacağımdan emin olduğum bir renk olduğu için üzerine çok düşünmedim alırken, ama böyle denemek için normalde kullanmadığım bir renk gözüme güzel gelseydi baya bir düşünürdüm alıp almamak konusunda çünkü hayatımda bir ruja 100 liraya yakın para vereceğim zamanlar çok olmuyor takdir edersiniz ki.
Farkettiyseniz sarı ışık altında daha pembemsi gözükürken gün ışığında çok daha kırmızımsı. Ayrıca pıt pıt şeklindeki hafif sürümde inanılmaz doğal bir sağlıklı kırmızıya ulaştırıyor dudakları. Eğer tam performans kullanmak istemezseniz, hala bu rengi rahatça uygulayabilirsiniz.
Aşırı pigmentli, o yüzden bir kere dudağa normal/yani bastırarak uyguladığınızda ikinci bir katı geçmenize gerek kalmamayı bırakın, dudağınız kabul etmiyor gibi bir durum var. O kadar yoğun ki, ikinci katta kalınlaşıyor. O yüzden daha uzun süre gideceğini düşünüyorum.
Kesinlikle dudak kalemsiz sürülmemesi gerekiyor çünkü mat olmadığı için ve yumuşak bir yapısı olduğu için, dudak dışı çizgilerine hafif hafif girmeye başlıyor. Aman diyeyim, büyük felaket. Temizlemesi ayrı dert sonra.

Kalıcılığı konusunda şu an için bir yorum yapmıyorum çünkü yeme/içme testine daha tabi tutmadım bu ruju, ancak normal bir günde bir kırmızı rujdan bekleyeceğiniz düzeyde bir kalıcılığı var. Muhteşem kalıcı falan değil, zaten mat olmadığı için 12 saat aynı renkte kalmasını beklemiyoruz.


Hazır gitmişken yıllardır kullandığım ve kaçıncısını aldığımı bilmediğim, aşık olduğum fondötenim Sheer Glow'u da yedekledim. Bitmiş ve yedeği olmayan bir Sheer Glow günü düşünemiyorum, cehennem gibi. Bir de, normalde tüpten dökmeyi sevsem de(ki çoğu insan kullanışsız buluyor biliyorum) bu sefer Nars'ın Sheer Glowlar için ayrı sattığı pompayı da aldım. Bakalım sevecek miyim?
Ayrıca Sheer Glowlar 125 lira olmuş ve bu insanlık dışı fiyat artışını çalışanlar bile anlayamamış. "Biz de bir anlam veremedik, 1 ay önce ürünü okuturken gördük bir anda 125 olduğunu dediler." Hani sürekli kullandığınız ürünler varsa, aklınızda bulunsun. Biraz daha bütçe ayırmak gerekecek zira.

Evet, işte böyle.
Eğer farklı renklerde Audacious koleksiyonundan aldığınız ruj varsa lütfen benimle paylaşın!

xx

8 Ocak 2014 Çarşamba

NARS Goodbye Emmanuelle Ruj-Guy Bourdin Koleksiyonu//NARS Goodbye Emmanuelle Lipstick-Guy Bourdin Collection


Merhabalar;

Bu postu yazarken bile heyecanlanıyorum, harika bir seçimle aldığım bu ruju anlatmadan önce kolesiyonla ilgili bir kaç sey söylemek istiyorum.

Koleksiyon daha Türk bloggerlar arasında bilinmezken gizlice internete sızan bir kaç fotoğrafla beraber haberdar olmuş ve aşırı bir heyecanla beklemeye başlamıştım. Özellikle, herkesin sonradan güzelliğinin farkına varıp sınırlı sayıda olanlardan almaya çalıştığı üzere, One Night Stand allık paleti ilk hedefimdi. Türkiye'ye geldiği sabah Sephora'ya ışınlanıp paleti ilk swatchlayan insan oldum ve açıkçası biraz hayalkırıklığına uğradım Evet görünüşü harika, muhteşem Nars kalitesi yine, ama 6 renkten 4'ünün tıpkısı bende var, birinin çok benzeri var, kalan bronzer da zaten hiç kullanmayacağım bir renk. İlk yayınlanan fotoğraflarda, elimdekilere bu kadar benzediğini farketmemiştim, farketsem bu kadar beklemezdim çünkü bende olan renkler bir arada diye 155 lira vermezdim, vermedim de.

Ama tabi ki, koleksiyonda beni heyecanlandıran sadece allık paleti değildi. Rujlara ve ojelere içim gitmişti, ama paleti alacağım için onları alamayacaktım. Paleti almaktan vazgeçince, bütçemi ruja ayırmaya karar verdim. Goodbye Emmanuelle, gördüğüm an vurulduğum ve beni yanıltmayacak kadar net bir şekilde bana hitap eden bir rujdu. Swatch bile yapma gereği duymadım, anında aldım. İyi ki almışım, bu koleksiyondan alınabilecek en iyi parça kesinlikle bu ruj. Ojelerden pembe olanda gözüm vardı ama bir ojeye o parayı vermek istemediğime karar verip vazgeçtim.

Hey everyone,

I'm so excited while I'm writing this post, but before hand, I'd like to say something about this collection.

Before all the hype around this collection between Turkish bloggers, I was aware of this collection's existence via some photos that leaked to internet. Especially the blush palette, One Night Stand-which has created a huge demand even if it's limited edition- was in my dreams till it came. I was the first person who swatched the palette when it arrived to Turkey, and I was a bit disappointed. Yes it has an amazing Nars quality but I had the identical colors in my collection with the 4 of them, the one was so similar that I already had, and the bronzer was the shade that I'd never use. So, I wouldn't purchase it for 155 liras when I have them all.

But of course, it was not the only product that I was so excited about. I really loved the lipsticks and nail polishes but I was not gonna buy due to the purchase of the palette. When I cancelled it, I canalized my money to the lipstick purchase. Goodbye Emmanuelle is the one that I fell in love with at first sight, which is totally me, totally perfect pink for me, totally amazingness, totally everything. I  didn't even swatch, just purchased it. I think, this is the best product that you can buy from this collection. I also wanted the pink nail polish but I decided that I don't wanna spend that much money on a nail polish.







Bilmeyeniniz olabilir, bu koleksiyon yurtdışında oldukça tartışmalı oldu. Zira Guy Bourdin, kadını nesnelleştirme, aşağılama ve düşük seviyede gösterme düsturunu fotoğrafçılığında benimsemiş bir sanatçı. Nars'ın nasıl olur da böyle biriyle collaboration yapabileceği çok tartışıldı. Açıkçası, feminizmi akademik düzeyde çalışan biri olarak söylüyorum ki (yani olaya subjektif bakmama rağmen), Nars'ın bu hareketi hiç de şaşırtıcı değil. İngilizce argoya ya da erotik dile çok hakim olmayanlar farketmeyebilir ama Nars'ın neredeyse tüm ürünleri spekülatif, sansasyonel ve seksi çağrıştırıcı şekilde dizayn ediliyor. Guy Bourdin de, bu yolda Nars için bulunmaz bir fırsat. Prostesto edip almayan çok insan oldu, yine yurtdışında tabi, Türkiye'de pek böyle bir bilinç yok ama şahsım adına ben yaptığı tüm işlere tamamen karşı olan biri olarak koleksiyondaki ürünlerin güzelliğinin koleksiyona adını veren insandan bağımsız olduğu düşünüyor ve gördüğünüz gibi gidip alıyorum. Yoksa ben bu işi bir ruja bağlayacak kadar küçültemem. Çok daha ayrı yerlerde aranması gerekiyor suçlunun kısacası, bu raddeye gelene kadar. Bu kısma girmeden özellikle kenarından dolaşıyorum çünkü çok derinlere ineceğim durmazsam, sıkıcı olabilir.

You may or may not know that this collection has created a huge debates due to Guy Bourdin's style a a photographer. He is being accused by humiliating and degrading women in his works. As a feminist scholar-to-be, I don't care at all. This act of Nars is not surprising at all, you all know the names of Nars' products which includes lots of sexuality referrence. Guy Bourdin was a perfect match with Nars' this attention policy, so I took it so normal. I just lay back and pity him because of his works, that's all. We can't reduce the whole women's issue to the lipstick point of view, this is too simplistic. I just loved the collection, this's all that matters.

Evet bu kadar uzun uzadıya anlatımdan sonra gelelim ruja. Paketlemesi gördüğünüz gibi normal Nars paketlemesinin dışında, kenarları kırmızı, üzerinde de Guy Bourdin logosu var.

After all that jazz, I'll skip to the lipstick, finally. The packaging, as you can see, is different from regular Nars packaging. The sides are red and in the front it has a Guy Bourdin logo.






Bir dakikalık saygı duruşu rica ediyorum bu renk için. Bu nasıl harika bir pembedir? Mavi alt tonlu pembeler ve ben birbirimiz için yaratılmışız, evet, ama bu ideal, daha ötesi yok. Nars, pembe konusunda zirveyi görmüştür benim için bu rujla.

I'd like you to stand up for a moment of silence for this color. How amazing the pinkness of it is? The blue-based pinks and I are always meant to be together, but this one is the ideal. Nars got to the peak point of pinks for me with this product.




Islak bir bitişi var, dudakta o kadar tatlı duruyor ki nasıl anlatacağımı bile bilmiyorum. Her şeyle uyabilen ama hiç bir kısmın kendi önüne geçmesine izin vermeyen bir ruj. Ne allığınız, ne göz makyajınız bu rujun çektiği ilgiyi kendi üzerine çekemez. Tam bir karakteristik, duruşu olan bir renk. Pembe seviyorsanız bu ruju ŞU AN alın, sevmiyorsanız da ŞU AN alın, nefret ediyorsanız koşup gidip alın. Bu ruju her şekilde alın. Uzun zamandır ilk kez bir ürün için bu kadar kefilim.

Fiyatı 70 TL, koleksiyon kalkmadan alın, gerçekten pişman olabilirsiniz almazsanız.

It has a wet finish, it looks amazingly sweet that I can't even explain. It can go with everything, but no other can pass it. Your eye make-up or blush can never be more "out there" than this, they can never get more attention than this lipstick no matter how strong they are. It is perfect characteristic product. If you love pinks, definitely get this NOW. If you don't like pinks, definitely get this NOW. And if you hate pinks, run and get one before it's out of stock. 

It's 70 liras. If you don't get one, you'll probably feel the regret of losing this product forever.

xx