Burberry "My Burberry" Parfüm: Yıllar Sonra Yeni İmza Parfümüm

Günaydın!
Bloğumun 5 yıllık mazisinde, ne zaman olduğu farketmeksizin, bir şekilde beni takip etmeye başlayan herkes, imza parfümümü bilir. Givenchy Absolutely Irresistible benim yıllardır kullandığım, değiştirmeyi hiç düşünmediğim parfümümdü. Her güzel şey gibi, onu da piyasadan kaldırmaya karar verdiler ve ben bu süreçte bir sürü parfüm denedim. Hiç biri, Givenchy kadar beni etkilememişti. Ta ki yeni seri Burberry kokusu olan My Burberry'yi deneyene kadar.

Burberry benim için trench coat'dur, safkan İngiliz ekolüdür. Ötesiyle pek ilgilenmem. Yani ilgilenmezdim. Hiç aklımda yokken mağazada denediğim ve resmen başında dikilip kaldığım My Burberry, parfüm aşkımın yönünü değiştirdi. Burberry çalışanı da, bu serinin tamamen farklı bir paketleme ve pazarlamayla sunulduğunu, normal Burberry parfüm line'ından çok daha değerli olduğunu söyleyince alma fikrimi kesinleştirdim.

Böyle bir zerafet, böyle bir kaliteli sunum olamaz. Fotoğraflarını çekerken bile ayrı bir zevk aldım. Kendiliğinden fotojenik bir parfüm şişesi ve kutusu. Altın rengi konsept paketlemenin ve şişenin her yerinde kendini gösteriyor.

Kokusuna gelince... Çiçek kokusundan şaşmadığımı ve baharatlı/aşırı şekerli kokulardan hoşlanmadığımı daha önceki yazılarda belirtmiştim. İstikrarım baki, yine muhteşem bir çiçek kokusu. Feminenlik resmen tavanda, mesela çok severek kullandığım ve Givenchy gidince yeni imza parfümüm olmasına neredeyse kesin gözüyle baktığım ama yerini Burberry'e kaptıran Jimmy Choo çok daha maskülenimsi/unisex bir kokuydu.

Üst notaları: Bergamot, tatlı bezelye yaprağı
Orta notalar: Sardunya, altın ayva, frezya
Alt notalar: Şam gülü (sadece Mayıs ayında yetiştirilebiliyor), Centifolia, paçuli

Daha ne söylemem gerek bilmiyorum, sadece şu kesin ki bu parfüme net bir şekilde aşık oldum. Bundan sonra şişelerce bitirmeye hazırım.

My Burberry 50 ml fiyatı 300 TL, 90 ml 430 TL satış fiyatıyla tüm zincir kozmetik mağazalarında bulunabiliyor. Sephora'da yılbaşına kadar bu parfümün de dahil olduğu bir kampanya var sanırım, emin değilim.

Parfümün tanıtım çekimlerinde ikonik model Kate Moss ve yeni gözde Cara Delevingne'in yer aldığını da söyleyerek yazıyı sonlandırıyorum!

xx

SIGMA Amerika Alışverişim, Gümrük, E15 Flat Definer (Copper) İncelemesi

Günaydın!
Instagram'dan beni takip edenler biliyordur, dün Amerika'dan beklediğim Sigma kargom geldi. (Yeey!)
Black Friday yazımda söylemiştim, eğer fırça sorunsuz elime ulaşırsa hemen ertesi günü incelemesini ve prosesi yazacağım diye. Buyurun!

Öncelikle, gelen kutunun muhteşemliğine bakar mısınız? Pespembe, kartonunda kabartma SIGMA BEAUTY yazıları, içinden çıkan Beauty Delivery mektubu... Ah, muhteşem muhteşem muhteşem!

İçerisinden ürün kataloğu çıkıyor zarfın, baya da geniş bir şey. İyi yatırım yapmışlar paketlemeye gerçekten.

Gelelim sürece: Black Friday'de gece yarısı verdiğim kargonun dün geldiğini hesaba katarsak, 25 gün ortalama bir süresi var gelmesinin diyebilirim. Ancak, Noel sezonu olduğu için tüm dünyadan Avrupa ve Amerika kıtasına muhteşem bir kargo trafiği olduğu için bu kadar uzun sürdüğünü de söylemek gerekiyor. Normali 15-20 gün arasıdır.

Kargonun gümrüğe takılması ihtimaline karşı sadece tek bir fırça parasını riske atmıştım hatırlayacağınız üzere. Sorunsuz gelirse daha fazla miktarlarda ürün alabilirim diye düşünüyordum. Nitekim öyle de oldu. Bana verilen USPS kargo takip numarası Amerika'dan kargo çıkana kadar her gün güncellendi. 3 Aralık'ta en son Chicago'da girişi yapıldı ve orada güncellemeler kesildi.
Bu noktada, ürünün Amerika'dan çıktığını anlıyoruz. O yüzden paniğe kapılmadan, neden günlerdir güncelleme yok demeden bekliyoruz.
PTT kargoyla geliyor direkt olarak, sizin seçiminize bağlı değil, gümrük yönetmeliği ve anlaşmalarıyla ilgili. O yüzden, PTT kargonun takip sayfasında yurtdışı gönderi takibine USPS'in verdiği numarayı aynen yazıyorsunuz, çünkü kodu değişmiyor. Yani Amerika'dan çıkana kadar USPS'ten, çıktıktan sonra da PTT'den aynı numarayla takip işlemini gerçekleştiriyorsunuz.
PTT'nin veritabanına ülkeye gelene kadar bilgi gelmeyecektir, bu yüzden 10 günden itibaren ara ara o sayfayı yoklamanızı tavsiye ederim.
Ülkeye girince zaten direkt olarak bilgi güncellemeleri arattığınız sayfada çıkacaktır.

Tabi ki bu gümrükte takılma sorununu kozmetik alışverişi yasağı yüzünden yaşıyoruz ama normal şartlarda da 75 dolar üzeri her kargonun gümrükte takılma ihtimali var. O yüzden, kargo geçiyor diye çok yüklenmemenizi tavsiye ederim, bu sefer de fiyat sınırından takılabilir.

Evet, artık ürüne geçebiliriz. E15 Flat Definer'ın Copper olarak geçen(Rosegold daha mantıklı olurdu) pembe altın rengini aldım çünkü Sigma bu Copper ve Gold seçeneklerini çıkardığından beri aklım deli gibi onlarda. Direkt olarak sarı altındansa bunu almayı daha çok istedim ama altınlarda hala gözüm var. Copper'lar klasik seriden 1-2 dolar daha fazla, altınlar da 2-5 arası fark edebiliyor.

Flat definer normal şartlarda 15 dolar ama ben 16'ya almış oldum kısacası. Gördüğünüz gibi metal kısmı ve yazısı(yazısı daha da hayran olduğum kısım oldu hatta) pembe altın renginde. İnanılmaz bir çekiciliği var, çok saçma geliyor düşününce ama tam bir arzu nesnesi olmuş bence.

Flat definer fırçalarla keskin belirginleştirmeler yapıyoruz, kaş altını özellikle. Göz pınarında çok keskin bir çizgi/smokey olmayan bir görüntü isterseniz bunun için de ideal. Hiç flat definer'ım yoktu, bu ilk oldu. Tek sözüm: Harika. Anında keskinleştiriyor nereye uyguluyorsanız. Bu zamana kadar almadığıma pişmanım.

Sonraki hedeflerimin hepsini, ek ücreti ne olursa olsun, Copper ve Gold seriden alacağım. Kargonun geçtiğinden eminim artık, en azından benim için, o yüzden daha yılbaşından sonra siparişimi vereceğim. Sigma Copper ve Gold serileri, yeni takıntım.

xx

İnceleme: Sally Hansen Instant Cuticle Remover Katikül Jeli

Merhabalar!
Uzun zamandır alıp almama konusunda kararsız kaldığım, pahalı geldiği için bir türlü almaya ikna olamadığım Sally Hansen katikül jelini 15-20 gün önce aldım. İncelemesini bir an önce yapmak istedim çünkü bir sürü kişinin alıp almama konusunda arada kaldığını bizzat biliyorum.

Ürünün uygulama prensibi tırnak etlerine hafifçe ince bir şerit halinde sürmek ve 15-20 saniye sonra yıkayıp kesmek/itmek şeklinde. 1 dakikadan fazla tutmamanız öneriliyor, içindeki kimyasalların güçlü olduğunu düşünüyorum.
Ben manikürde tırnak etlerini kesmeyip iten gruptayım. Tırnak etlerim çok ince ve hassas, kesme işleminde anında kanıyor. Zaten ittiğimde kalan bir kalınlıklık vs. oluşturmayacak kadar inceler. O yüzden, çok güçlü bir yumuşatma ürününe ihtiyaç duymuyorum. Sally Hansen'ın da bu ürünü, kullandığım diğer katikül yumuşatıcılar gibi bir etki gösterdi, ne eksik ne fazla. Süre olarak biraz kazancınız olabiliyor, tek farkı bu.
Tırnak etlerini keserek manikür yapan insanlarda daha çok fark edeceğini ve işe yarayacağını düşünüyorum. Bir daha almam sanırım, 30 lira verecek kadar ihtiyacım yok bu ürüne. Ama dediğim gibi, siz keserek işlem yapıyorsanız işinize yarayabilir.

xx

Essie Watermelon İncelemesi+Tüm Essie Oje İncelemelerinin Linkleri//Review: Essie Watermelon+ Links of All the Essie Reviews That I Made

Günaydın!
Serinin son postunda beraberiz. Watermelon da bugünkü ojemiz!

Hey everyone!
We've came to the end of the series and the final nailpolish from Essie to review is Watermelon.

Fotoğraflarda rengin neden bu kadar neon ve cırtlak çıktığını anlamış değilim, oysa ki her zamanki gibi gün ışığını kullandım. Son fotoğraf daha gölgelik bir yerden, gerçek tonuna daha yakın.
Rengi içinde bolca pembelik bulunduran bir kırmızı. Nar çiçeği denemez çünkü çok daha koyu. İlla ki kırmızı mı pembe mi diye seçim yapmak gerekirse kırmızı derim. Adı gibi, tam bir karpuz rengi.

Rengi tahmin ettiğimden daha farklı çıkmasına rağmen beğendim, kuruma hızı da beni şaşırttı. Kırmızı türevi ojeleri sürerkenki zorluğu yaşamadım. Muadili bulunabilir bir renk ama bence tavsiye edilmeyecek bir tarafı yok. Bu renklerle aranız iyiyse, kesinlikle seveceksiniz demektir!

I honestly don't have any idea about the neon-ish color that appears on the photos. It's not neon at all. I used natural daylight as always, I don't know what's the deal but anyways, the final photo is closer to its real color.
It's a red with tons of pinks in, which makes it hard to describe but if you really wanna choose one between main colors, I'd call it red.
The color's different than I expected but I actually like it. It dries so fast and application is easier in accordance to other red polishes. Not a unique, non-dupable shade but if you're into reds and pinks, then you'll like this.

Önceden incelemesini yaptığım tüm Essie ojelerin linklerini de aşağıya yazıyorum, kaçırmışsanız buradan bakabilirsiniz!:

In case you've missed some of the reviews, I'm putting the links down below so you can see more Essie reviews from me!

Essie Mint Candy Apple

Essie Fiji

Essie Sand Tropez

Essie Smokin Hot

Essie Island Hopping

Essie Master Plan

Essie Beam Up Base Coat


xx

Essie Master Plan İncelemesi//Review: Essie Master Plan

Günaydın!
Son 2 Essie acil durum incelemesindeyiz, yarın seri bitiyor çünkü elimdeki tüm Essie'leri incelemiş oluyorum, yey!

Bugün, Master Plan'deyız!

Good morning y'all!
We're coming towards to the end of Essie nailpolish reviews series cuz I'll be finishing up reviewing all Essies that I have.
Today, we have Master Plan!

Master Plan, katıksız dümdüz tamamen gerçek bir gri. Eflatuna çalması yok, komple mat. Kahverengiye dönüklüğü de yok, soğuk alt tonlu olduğu için böyle bir şansı pek yok zaten. Chanel'in 3-4 sene önce ünlü olan çamur rengi diye bilinen ojesi gibi sıcak bir yapıda değil yani.

Master Plan's a straightforward true grey which doesn't have lilacy undertones. It's really cold undertoned pale matte polish.

Koleksiyonumda bu tonun hep daha koyuları ya da eflatuna çalanları vardı. Bu bendeki gerçek açık gri arayışını sonlandıran ve ciddi anlamda beni mutlu eden bir oje oldu. Kalıcılığının da oldukça iyi olması bunda bir etken tabi ki. Kış için mükemmel bir oje olduğunu düşünüyor, içtenlikle öneriyorum.

I had darker or lilacy versions of this color in my nailpolish collection. Master Plan filled that gap of true pale grey color which makes me so happy and satisfied. It lasts a good amount of time which is a bonus. I think it's an amazing nailpolish for winter, I truly recommend this.

xx

Essie Smokin Hot İncelemesi//Review: Essie Smokin Hot

Günaydın!
Acil İnceleme Planı serisine son hızla devam ediyorum! Bugünkü ojemiz Smokin Hot!

Good morning!
I'm continuing with Essie reviews and today Smokin Hot will be under investigation.

Smokin Hot, içinde koyu mor ve kahverengilik bulunduran bir duman rengi. Yani koyu griyle koyu mor arsında oldukça soğuk bir renk. Ama siyah gibi durma olayı yok, üç kat sürseniz bile kendi renginden şaşmıyor.

Smokin Hot's a deep grey with dark purple tints in. It's a straight-forward cool toned with no doubt, but it doesn't look blackish after layering the coats.

Renginin orjinalliğinden son derece memnun olsam da, kalıcılığının yerlerde olması beni hayalkırıklığına uğratmış durumda. Dikkatli baktığınızda fotoğraflarda görebileceğiniz gibi tırnaklarımın uçları hafif hafif çıkmış, ve bu daha ojenin ilk akşamının sabahı. Çok büyük bir sıkıntı.
Sürümü ve örtücülüğü başarılı, dediğim gibi renk muhteşem. Ama bu 24 saat olmadan çıkmaya başlaması olayı beni biraz sinirlendirdi, o yüzden gözüm kapalı öneriyorum diyemeyeceğim bu renk için.

I'm utterly satisfied with the uniqueness and coolnees of the color, however, it started to chip off not even in 24 hours. You may see on the pics, the tips of my nails are kinda white-ish, I mean...seriously Essie? Even if I'm truly into the color, I think this product is a fail. No. For real, no.

xx

Essie Sand Tropez İncelemesi//Review: Essie Sand Tropez

Merhabalar!
Essie'nin son stokları bitmeden depoladığımı bilenler/görenlerden bazı takipçilerim benden kalanlarla ilgili inceleme yapmamı istedi tamamen tükenmeden önce. O yüzden çok hızlı bir biçimde son aldıklarımın incelemesini yapıyor olacağım önümüzdeki 3-4 gün.

Hello everybody!
Essie's leaving Turkey, market-wise, so I should hurry up and do some reviews for the people who are trying to get the last remaining ones.

Sand Tropez, Essie'yi ilk keşfettiğim zamandan beri almak istediğim ama her seferinde bir şekilde yerine başka bir renk aldığım bir oje. Artık son demlere gelince, stokların tükenmesini göze alamayıp hemen siparişini verdim geçen hafta.

Sand Tropez's the color that I alwayd had an eye on but somehow I could never get my hands on it. Now, it's time!

Rengin muhteşemliğine bakar mısınız? Benim için perfect nude tam olarak budur. Resmen hayatımın nude'u buymuş ve ben bu zamana kadar almayı ertelemişim. Fiji'den sonraki Essie favorim çok net bir şekilde Sand Tropez'dir bundan böyle.
2 katta örtücülük sağlıyor ama bazı tırnaklarda garip bir şekilde 3. kat gerekebiliyor, benim orta ve yüzük parmağımda öyle olmuştu mesela. İlginç.
Kalıcılığı çok çok çok iyi, tek bir noktası bile soyulmadan 5. günün akşamını gördüm ve top coat sürmemiştim.
Stokta hala varsa, bu ojeyi gerçekten kaçırmamalısınız. Ya da tüm kalan stoğu ben mi alsam? Bir düşüneyim. :)
28 lirayı net bir şekilde hak eden bir oje, bana güvenin.

Can we just appreciate the amazingness of this color? Jeez, this is hands down my perfect nude color, how did I miss it till now? It covers the nail in 2 coats but sometimes you may need 3rd.
It stays on really well, I had mine without chipping straight for 5 days and I had not used a top coat on! 
It is AMAZING girls, it is PURRRRFECT. You need this nailpolish in your lives.

xx

SIGMA E30 PENCIL BRUSH İncelemesi//Review: Sigma E30 Pencil Brush

Merhabalar!
Bugünkü Sigma incelemesi E30 üzerine olacak. Çok fazla detaylandıracak ya da açıklayacak bir durum olmadığı için kısa ve öz bir şekilde fikir beyanında bulunacağım.

Pencil brushlar, hepimizin bildiği üzere, göz altına smokey bir kalem görüntüsünü farla vermek için ve ya göz kapağının kirpik dibi kısmını belirginleştirmek için kullanıldığı gibi aynı zamanda göz pınarını açık renkle aydınlatmak anlamında da ilk elimize gelen fırçalardan. Bunları sağlayabilmek çok büyük bir olay gerektirmediği için, benim diyen her markanın kalem fırçası iyi ve üstü düzeyde performans sergileyecektir. Tek değişen şey benim için şu ki, kalem fırçaların o işlemleri yapabilmek için çok yumuşak ve dağınık olmaması gerektiğinden ötürü belli bir sertliğin üzerinde olmaları ve bu sebeple kılların uygulama esnasında beni rahatsız edip etmeyeceğidir.

Sigma E30 bu konuda içime sinen ve bir rahatsızlığa ya da acıtmaya/batmaya sebebiyet vermeyen, karıştırma ve soluklaştırma işlerini kolaylıkla yapabilen hoş bir fırça oldu. Vazgeçilmezim değil kısacası, ama kullandığım süre içinde gayet memnun kaldım.

Kalem fırça eksikliğiniz varsa göz atmanızda fayda var, hali hazırdakinden memnunsanız değiştirmeye teşvik edecek kadar bir durumu yok.

xx

SIGMA E40 TAPERED BLENDING FIRÇA İNCELEMESİ//Review: Sigma E40 Tapered Blending

Günaydın!
Black Friday Sigma alışverişinden aldığım fırça incelemelerinin ilki E40 Tapered Blending Brush üzerine olacak, buyurun; ^.^

Good morning everyone!
The reviews on my Black Friday Sigma Haul's starting with E40 Tapered Blending, enjoy!

Sigma fırçaların ilk çıktığı zamanlar, hatırlayanlarınız olacaktır, Mac fırçalara dupe olabilecek kalitede ama daha uygun fiyatlısı şeklinde bir etiketlendirilmesi vardı insanlar tarafından. Tabi ki zaman geçip şirket büyüyünce, fiyat olarak Mac'ten farkı kalmadı ve high-end'in en alt basamağı fırçalar kategorisine girdi. (High-end fırça diyebilmek için Hakuhodo gibi bir yerde olması gerekiyor bir fırçanın).

E40 da, markanın en çok kullanılan 5 fırçası arasında imiş, Sigma'nın verdiği bilgilere göre. Zaten blending fırçası göz makyajında asla vazgeçilemeyecek bir aparat olduğu için çok da şaşırmamak gerek.

Tabi ki her blending fırçası aynı kalitede olmuyor. Sigma'nın bu fırçasına da biraz ince eleyip sık dokuyarak yaklaştım bu yüzden.

When Sigma brushes were first released, it was in a line of "good quality dupe for Mac brushes, only cheaper", but after all the years, the company grew and they are not dupes anymore-Sigma brushes are nearly as expensive as Mac ones.

E40 appears to be one of top 5 brushes of Sigma in terms of demand from users. That does not mean though, that it has a high quality so I was a bit skeptic about it.

Yıllardır kullandığım ve gayet de memnun olduğum blending fırçam Mac 224'ü referans alarak söyleyebilirim ki (bunu söyleyeceğimi hiç tahmin etmezdim) E40 224'ten daha başarılı.
Kılları çok daha yoğun, bu yüzden blending işleminde farkedilir şekilde zaman kazandırıyor. Prosesi de kolaylaştırdığı kesin. 224 daha ince uzun olduğu için E40'a göre daha hafif bir blending tarzı var. Bugüne kadar sorun yaşamamış olsam da, Sigma'yı kullanınca seçimimin kesinlikle ondan yana olduğunu anlamam zor olmadı kısacası.

Ayrıca Sigma fırçaların genel olarak sapları daha uzun ve ağır, bu sebeple daha net bir kontrol sağlayabiliyorsunuz uygulayacağınız güç konusunda.

Sigma'nın kendi sitesinden Black Friday'de verdiğim sipariş elime sorunsuz ulaşırsa 2 ve ya 3 adet depolayacağım bir fırça oldu E40. Şiddetle tavsiye ediyorum.

I had Mac 224 as a reference cuz it's my go-to blending brush without any complains I would never guess that I was gonna say that but E40 is actually performing better than 224. It has lot more bristles which gives you the chance to finish up the blending process way faster and easier. 224 has thinner and longer shape so it's a lighter blending motion that you get.

Also, in general, Sigma brushes has heavier and longer handles so it's easier to control the pressure that you apply.

I truly recommend this brush for anyone, trust me it'll save your time and effort.

xx