30 Mayıs 2013 Perşembe
Neslihan Demir Darnel Makyajı
Merhabalar;
Neslihan Demir, voleybolculuk yıllarımda oldukça sıkı takipçisi olduğum, hala da oyununu çok beğendiğim bir voleybolcu. Ama tüm bunların dışında, son zamanlardaki makyajı da ayrıca ilgimi çekip beğenimi toplar oldu.
Genel hatlarıyla bakarsak, yapımı oldukça basit ve uğraşsız hafif bir smokey eye makyajı görüyoruz. Eyeliner da hiç bir makyajında es geçilmemiş-ki bazen smokey eye makyajlarında eyeliner yerine far liner kullanabiliyoruz, ama kendisi sıkı bir eyeliner kullanıcısı gibi duruyor.
Bu makyajı yapmak için, önce tüm göz kapağımızı Mac Painterly Paint Pot'la hazırlıyoruz. Daha sonra, siyah farımız olan Mac Carbon'a, Mac 224 karıştırma fırçamızı sadece dokundurup minimal miktarda bir ürün alıyoruz. Gözün burna yakın kısmına çok gelmeden, hafif fümemsi bir küllü siyah elde edene kadar karıştırıyoruz. Siyahı çok koyultmamak ilk hedefimiz burada.
Daha sonra, gözün burna yakın kısmına ve gözyaşı noktasına beyazımsı açık bir renk sürüyoruz. Bunu da Urban Decay Naked Basics'ten Venus'le yakalayabiliriz.
Farkettiyseniz, siyahı sürdüğümüz kısımlardan direkt olarak ten rengine keskin bir geçiş olmasın diye geçiş rengiyle karıştıırlmış. O renk için de orta tonlu bir kahverengi seçilmiş. Bence, 224 fırçasıyla o geçişi yumuşatmak için Mac'in Cork'unu kullanmamız yerinde olacaktır.
Sol üstten sağa, 9. sırada Cork
Şimdi eyeliner kısmına geçebiliriz. Kuyruksuz, ince bir eyeliner uygulaması görüyoruz. Eyeliner'daki değişmez tercihim tabi ki Lancome Artliner. Rimel de, görüldüğü üzere, oldukça cömert bir biçimde kullanılmış. Bu yüzden, yine güvenimin sonsuz olduğu Lancome Hypnose Drama'yı öneriyorum. Ayrıca kendisi bu makyajı genelde maçlarda kullandığı için, rimelin tere karşı dayanıklı olması gerek ve bu rimel o konuda oldukça başarılı.
Daha sonra, göz kapağında kullandığımız Carbon'ı, göz altına liner çizgisi çekme amaçlı tekrar kullanıyoruz. Bu sefer mümkün olduğunca koyu bir kullanıma gitmekte yarar var. Göz altı için UD Crave'i önermiyorum, daha siyah olmasına rağmen, çünkü neme göz altında çok da dayanıklılığı yok.
Gözler dışında dudaklar ve yanaklarda hiç bir şey olmadığını gözlemledim çoğu makyajında. Ayrıca fondöten kullanıp kullanmadığından da emin olamıyorum çünkü maç makyajına odaklanıyorum. Ama bana kalsa, bu makyaja ben hafif bir BB cream, hoş bir allık ve yine hafif bir dudak ürünü eklerdim.
Allık olarak bu makyaja ve onun cilt rengine en çok gideceğini düşündüğüm ürün Mac'in Blushbaby allığı.
Dudak ürünü olarak da tek ve en net tercihim Clinique Chubby Stick renklerinden pembemsi olanlardan biri olur, hangisi olduğundan ziyade yapısı çok daha önemli ve Chubby Stickler bu tarz bir makyaj ve spor ortamı için biçilmiş kaftan.
Kontur uygulaması bu tarz bir kullanım alanı(spor müsabakası) için fazla olabilir ama bu kadar güzel kemik hatlarına kesinlikle bir highlighter kullanılmalı, çok çok çok güzel duracaktır. Tercihim, yanakların üst kısmına ve burun üstüne Mac MSF Lightscapade kullanılmasından yana olacak.
Dediğim gibi, makyajda sadece göz kısmını net görebildiğimiz ve allıkla dudak ürünü kullanımı görmediğimiz için, sondaki eklemeleri de yapma ihtiyacı hissettim. Kendisinin kemik yapısı oldukça belirgin olduğu için allık çok yakışacaktır, bence istisnasız her makyajında kullanmalı. Tabi bu haliyle var olan güzelliği de su götürmez bir gerçek.
xx
27 Mayıs 2013 Pazartesi
Fondöten Fırçaları: MAC 187 İncelemesi ve MAC 190 ile Karşılaştırması
Merhabalar;
Fondöteni elle uygulamayı sevmeyen ve pek de doğru bulmayan biri olarak, fondöten fırçalarının çok çok önemli olduğunu düşünüyorum. Daha önce, MAC 190 fondöten fırçasının incelemesini yazmıştım, şuradan bakabilirsiniz, ve bir süre önce de MAC 187'yi edinip kullanmaya başlamıştım. Şimdiyse, 187 incelemesi yapma ve kıyaslama vakti.
Peki 190'dan farkı ne?
190, kılları bir bütün olan ve 187'den çok daha yoğun bir fondöten uygulaması sağlayan bir fırça. 187 ne kadar hafif ve doğal bir görünüm sağlıyorsa, bu fırça da o kadar tam,komple bir kapatıcılık sağlıyor. Bu yüzden de biraz daha fazla ürün kullanmanız gerekiyor. Şahsen ben kapatıcılığı seven biri olarak 190'ın sonuçlarına bayılıyorum, ama yüzümün çok fazla fondöten ihtiyacı olmadığı dönemlerde gereksiz geliyor o kadar kapatıcılık, o zaman da 187'yi kullanıyorum. Tabi ki, eğer 2-3 kat sürerseniz, 187 ile de aynı etkiyi elde edebilirsiniz ama uğraşmış olursunuz. Bu fırçada kesinlikle airbrush etkisi yok, ki bu negatif bir yön olarak kenarda duruyor.
Fiyat olarak bakarsak da 187 99 TL, 190 da 90 TL. Kıyaslamaya sokulacak bir fiyat farkı yok yani aralarında.
İşin özeti, fazla kapatıcılığa ihtiyaç duymuyorsanız 187, ihtiyaç duyuyor ya da ihtiyacınız olmasa bile full coverage bir görüntüyü seviyorsanız 190'ı tavsiye ederim. İki fırça da muazzam ölçülerde başarılı, sadece kullanım alanları biraz farklı. Tek sorun, 187'nin kılları biraz fazla dökülüyor. Ben, iki görünümü de seven ve duruma göre iki fondöten yoğunluğunu da kullanan biri olarak, iki fırçaya da ihtiyaç duyuyorum. Öyle ya da böyle, iki fırçadan birini aldığınızda pişman olmayacağınıza inanıyorum.
xx
25 Mayıs 2013 Cumartesi
Her Siyah Far Gerçek Siyah Mı? MAC Carbon, Urban Decay Crave, Lancome Ombre Subtile Siyahları
Merhabalar;
Bu post çoğu kişiyi hiç ilgilendirmiyor olabilir, "Siyah far siyahtır işte." fikrindeki insanlar için lüzumsuz gelebilir ama siyahlar arasındaki farkı önemli bulanlar ve alırken dikkat edenler için yazıyorum, çünkü benim için oldukça önemli.
Bildiğiniz üzere her markanın temel bir siyah farı vardır, 4'lü 5'li far paletlerinde de mutlaka sonda bir siyah bulunur. Ama bu siyahın gerçek siyaha ne kadar yakın olduğu kısmı oldukça değişkendir. Ben bunu, elimdeki 3 adet siyah farı birbirleriyle karşılaştırarak göstermenin faydalı olacağını düşünüyorum.
Mac'in klasik, değişmez siyahı Carbon
Urban Decay'in Naked Basics paletindeki Crave
Lancome'un Ombre Subtile serisinden krem/siyah duo'nun siyahı
Bu üç far da genel klasmanda siyah, ancak aralarındaki ton farkı kullanım alanı farkına da yol açıyor.
Soldan Sağa: Mac Carbon, Lancome Ombre Subtile, UD Crave
Görüldüğü üzere, aralarındaki en gerçek siyah Crave'ken Lancome siyahı onların yanında gri gibi kalıyor. Ama tek başına bakarsak o da siyah farlar kategorisinde. İşte bu fark, az önce belirttiğim kullanım alanı değişikliğine yol açıyor. Şöyle ki, hafif bir smokey eye makyajı istersem sert bir siyah kullanmam hem çok yorucu olur hem de sonuca ulaştırmaz. Demek ki, bu makyajda seçimim Lancome küllü siyahından yana olacak. Eğer cidden koyu bir smokey eye istersem, onun için de tercihim Mac Carbon olacak. Crave ise kirpik dibine eyeliner yerine far uygulaması yaptığımda kullanacağım bir far olacak, yani göz makyajımda çok sert bir eyeliner istemiyorsam eyeliner çizgisini farla yaratıp daha sade ama hala simsiyah olan bir görüntü yakalayacağım.
Dediğim gibi, bu durum çoğu insan için bir şey ifade etmemekle beraber benim için oldukça önemli. Küllü bir siyahla istediğiniz kadar kat kat uygulama yapın, gerçek siyahla yapacağınız makyaja benzemez. Tam tersi bir şekilde, çok koyu bir siyahı istediğiniz kadar az ve dikkatli kullanın, yine de küllü siyah duruşunu ve sadeliğini yakalayamazsınız. Bu yüzden, bu konuyu önemsiyorum ve paylaşmış bulunuyorum.
xx
23 Mayıs 2013 Perşembe
La Roche-Posay Anthelios XL SPF 50+ Güneş Kremi İncelemesi
Merhabalar;
Güneş kremi konusu, özellikle yaz başlangıcı olduğu için, sürekli hakkında soru aldığım, insanlar için biraz da muamma olan bir konu. Kullanılan kremin yeterli koruyuculukta olup olmadığı asıl sorun olmakla beraber, kullanılabilirliği de büyük önem taşıyor. Kullanılabilirlikten kastım, gün içinde makyaj altına ya da hiç makyaj yapmayan biri için bembeyaz bir yüze sebep olmayan şekilde kullanıma uygun olup olmadığı, yağlanma yapıp yapmadığı ve mümkün olduğunca parlatmaması.
Bu güneş kremi, benim gerçekten sürekli olarak bitirip yenisini aldığım, sadece yaz aylarında değil tüm sene boyunca kullandığım ve çok çok çok memnun olduğum bir ürün. Her şeyden önce, en çok önem verilen nokta olan koruyuculuk konusunda çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Hem 50+ SPF, hem de UVB+UVA koruyuculuğu var. Ben beyaz kalmak için özel olarak uğraştığımdan ötürü benim için ekstra bir avantajı da bronzlaşmamı engellemek olmasının yanında, gerçekten güneşten koruduğunu hissediyorum. İşe yaramayan güneş kremleriyle güneşe çıkınca oluşan hissi bildiğim için, çok rahat bir şekilde ayırt edebiliorum. Güneş lekeleri ve kırışıklıklar dönüşü olmayan şeyler, ve bunları engellemek için ne gerekiyorsa yapıyorum.
Koruyuculuğa tam puan verdikten sonra yapısına bakalım. Gördüğünüz gibi oldukça akışkan. Kremsilikten çok "su gibi" olmaya daha yakın ki bu muhteşem bir şey, demek oluyor ki yüzümüzde bir katman oluşturmayacak. Gerçekten de öyle, cildin emmesi ve kat olarak gözükmemesi konusunda çok net kefilim.
Asıl konu ise yağlı ciltlerde parlama yapıp yapmaması. Bu konuda "tamamen mat" gibi bir şey söylemek hiç bir güneş kremi için mümkün değil, sonuçta bu bir krem. Ama çoğu kötü ürünün yaşattığı gibi delilercesine parlatma, rahatsız etme durumu yok. Benim cildim yağlı değil ama başarısız güneş kremleri benim de yüzümü parlatıyor. Yani eğer bu ürünün öyle bir sıkıntısı olsa cilt tipi ayırt etmeden kendini gösterirdi. Yine de tedbirli davranıp eczanede öncelikle deneyip, sonra 2-3 saat geçirip ona göre karar vermenizi tavsiye ederim eğer cildiniz yağlıysa. Karma ya da kuruysa böyle bir sorun olmayacaktır zaten.
Gelelim renk konusuna. Evet oldukça beyaz, ve şahsen ben yüzüme sürdüğümde hiç bir renk farkı görmüyorum. Deliler gibi yedirmenize de gerek yok yani rengi yok etmek için. Sıvı olduğu için kendi kendine dağılıyor. Yukarıdaki elime yayılmış hali, hiç bir renk farkı yok. Zaten üstüne kendi fondöteninizi vs. sürdüğünüz için farkedilmeyecektir bile.
Ama ben yine de, benim kadar beyaz olmayan, orta ve daha koyu tenliler için bunun renkli versiyonunu öneririm. Aynı ürün, ama ten renginde. Sanıyorum ki tek rengi var ama oldukça ortalama bir renk, her tene gidiyor çünkü zaten yayılıyor. Ten rengi olmasının sebebi sadece kullanan kişinin daha rahat hissetmesiyle alakalı. Yoksa ikisinin de ahım şahım bir renk bırakma, renk değiştirme durumu yok.
Dediğim gibi, ben bu ürünü ömürlük ürünlerim arasına koyalı çok uzun zaman oluyor. Yağlanma konusunda da bir güneş kreminin yapabileceği en minimum yağlanmayı yapacağından şüphem yok, eğer cildiniz yağlıysa. Bende hiç bir parlama ve yağlanma yapmıyor zaten.
Bu ürün sadece yüz ve el için özel olan bir krem olduğu için, fiyatı da ürün miktarına göre biraz fazla tabi ki. 53 lira bu miktarda bir ürün için biraz pahalı, ama karşılığında aldıklarınıza bakarsanız ucuz bile kaldığını söyleyebilirim.
Tavsiyemdir ve her şeyden çok sağlığa yönelik koruyuculuğuna kefilim.
xx
21 Mayıs 2013 Salı
Kapatıcı Karşılaştırması: MAC Studio Finish Concealer Vs Nars Radiant Creamy Concealer
Merhabalar;
Önceki postumda bildiğiniz üzere Nars'ın Radiant Creamy kapatıcısının incelemesini yapmıştım. O yüzden bu yazıda aynılarını tekrar etmeyeceğim, daha detaylı yazı ve fotoğraflar için buraya tıklayabilirsiniz.
Mac'in Studio Finish kapatıcısı benim 3-4 yıldır aralıksız kullandığım ve oldukça sevdiğim bir kapatıcı. Diğer markaların kapatıcıları bu nedenle çok da ilgimi çekmiyordu; tabi ki Nars bu ürünü çıkarana kadar.
Yapısal olarak karşılaştırdığımızda, ki en büyük farklardan biri bu, Nars'ın Mac'e göre çok daha sıvı ve yayılması kolay bir ürün olduğunu söyleyebilirim. Zaten belli olduğu üzere Nars sıvı kremsi, Mac tamamen katı krem bir yapıda.
Mac'in bu kapatıcısını hem göz altlarımda hem de sorunlu/sivilceli bölgelerde kullanıyordum. Sivilce kapatmada ve sorun giderme muhteşem başarılı benim için, ama göz altlarımda çizgilere doluyor. Ayrıca biraz da kurutuyor çünkü cidden katı bir yapısı var. Ama dediğim gibi, kapatıcılığına diyecek kelime bile yok, mükemmel bir kapatıcı işin özeti. Sadece benim göz altı yapım için fazla ağır.
Nars da Mac'in tersine sivilce kapatmada çok başarılı değilken, göz altımda harikalar yaratıyor. İncelemede de söylediğim gibi, asla göz altı çizgilerime dolmuyor ve kapatıcılığı üst düzeyde. Renk olarak Mac aydınlatma işlevi görmezken Nars görüyor ki zaten göz altımda Nars'ı kullandığım için oldukça isabetli bir seçim oluyor benim için. İkisini de pudrayla sabitlemenizi öneririm, akacaklarından değil ama daha iyi bir görüntü yaratacağından.
İşin aslı, ben Mac ya da Nars'tan birini seçemiyorum çünkü ikisini de ayrı yerlerde kullanıyorum. Makyajımı yaparken göz altlarımı ve burun kenarlarımı Nars'la kapattıktan sonra sivilceleri ve renk uyumsuzluklarını Mac'le kapatıyorum. Yani ikisi birbirinin yerine geçen ürünler olmaktan ziyade, tamamlayıcı ve beraber kullanılan ürünler benim için.
Çok açık ki, elimde Mac olmasaydı Nars'ı sadece göz altlarımda kullanır ve sivilcelerime yetmediğini düşünürdüm. Mac'i de çok uzun süredir kullanmama rağmen göz altlarım için fazla kurutucu olduğunu hep düşünüyordum. İşin özü, ben bu ikisini beraber kullanıyorum. İkisinden birinden vazgeçmem mümkün değil şu şartlar altında.
Cildinizde hiç sivilce yoksa ve kapatıcıyı sadece göz altınızda kullanacaksanız tercihiniz Nars olsun, ama cildinizde ufak tefek de olsa sorunlar varsa ikisini beraber kullanın derim.
xx
19 Mayıs 2013 Pazar
Yeni Favorim: Nars Radiant Creamy Concealer İncelemesi
İyi pazarlar!
Çok çok çok uzun zamandır istenen bir posta daha başlıyorum an itibariyle. Bu kapatıcıyı almadan önce her gün bunun incelemesiyle ilgili istekler alıyordum, aldıktan sonra da 2 haftalık bir deneme süresi vermiştim kendisine ama tam 1 hafta yeterli oldu. Yazının başından hemen ana fikri vereyim; bu kapatıcı kesinlikle yeni favorim ve kapatıcılar listemde 1 numarada. Muh-te-şem.
Bir kapatıcıdan beklentimiz koyu halkaları kapatması ve gün içinde çizgilere dolmamasıdır. Aydınlatma olayının göz altı kapatıcısının görevi olmadığını çoğu kez konuşmuştuk zaten. Aydınlatıcıyı ayrı alıp kapatıcının üzerine sürersiniz çok istiyorsanız. Yani göz altınıza 5 ton açık renk sürerek orayı aydınlatmanız abestir. Velakin, bu kapatıcı oldukça başarılı bir şekilde hem kapatma hem de aydınlatma görevi görüyor.
Öncelikle yapısından bahsetmek gerek. Sıvı kapatıcılar çoğu zaman su gibi oluyor ve bu yüzden pek de kapatmıyor. Krem kapatıcılar da kurutabiliyor. Nars, tam olarak arasını bulmuş. İsminden de anlaşılabileceği gibi tam olarak creamy bir yapısı var. Akışkanlığı minimum. Fırçası ürün almada oldukça başarılı ama ürünü içine de hapsetmiyor; yani aldığınız tüm ürünü yüzünüzde kullanabiliyorsunuz. Bazı kapatıcı fırçaları ürünü sizin yüzünüze vermek yerine kendi içine hapsediyor ki hiç istenilen bir durum değil.
Kapatıcılığından bahsetmek gerekirse; kesinlikle 10 üzerinden düşünmeden 10 verdiğimi söylemem gerekiyor. Göz altı koyuluklarım en hafif düzeyde ama hiç bu kadar kapatanı görmemiştim. Renk sorunundan ziyade şişmeye meyilli bir göz altım olduğu için, kapatıcılar genelde bu konuya pek bir yarar sağlamazken bu ürün göz altı şişliklerimin görünümünü çok belirgin bir şekilde azalttı. Normal şartlarda, kapatıcılar daha da belirginleştirirken, bu kapatıcı şişliklerin yüz yapımla renk ve doku olarak bütünleşmesini sağladı. Yani işin aslı; bu ürün göz altınızla yüzünüzün kalanını bütünleştirip renksel ve yapısal farkı büyük ölçüde ortadan kaldırıyor.
En önemlisi de, çizgilere dolmuyor. Bunu herkes için garanti etmem mümkün olmasa da, inanıyorum ki gidip alan 10 kişiden 9'unun göz altı çizgilerine dolmayacaktır. Akma, bozulma gibi bir durumu zaten yok, ama her kapatıcı gibi bunu da pudrayla sabitlemeniz sizin yararınıza olur. Çok önemli bir diğer nokta da, alt kirpik rimelinizi kırmıyor. Yani akmasına sebep olmuyor. Biliyorsunuz ki çoğu concealer yapısı gereği rimeli kırar ve parça parça eder, ama bu üründe asla öyle bir sorunla karşılaşmıyorsunuz.
Kapak kısmı Nars'ın imza paketlemesi haline gelen güderimsi yapıda yine, o yüzden parmak izleri, fondöten lekesi vs. çok rahat bir şekilde iz bırakıyor ama bu zaten Nars'ın tüm ürünleri için geçerli-yapabilecek pek de bir şey yok temiz tutmak dışında.
Şadece göz altı kapatmasından bahsetmiş olmayayım, sivilce ve renk farkı kapatma hakkında da ufak bir değerlendirme yapalım. Sivilceleri tamamen yok etmek hiç bir kapatıcıyla mümkün değil tabi ki, sadece görünümünü hafifletmek gibi bir hedefimiz olabilir ve bu kapatıcı onu hakkıyla yerine getiriyor. Kıyas yapmam gerekirse, göz altı konusunda sivilce kapatmadan daha başarılı. Bu konuya, bir sonraki postumda Mac Studio Finish Concealer ile kıyasladığımda daha detaylı değineceğim. Burun kenarı, dudak kenarı gibi renk farkı yaratan yerlerde kesinlikle muntazam bir başarısı var tahmin edebileceğiniz üzere, şüphe götürmez.
Özetle, hayatımda kullandığım en başarılı kapatıcı olduğunu tereddüt etmeden söyleyebilirim. 69 liraya sonuna kadar değiyor. Bendeki en açık rengi Vanilla(sitesinde iyice beyaza yakın olan bir tane var ama Türkiye'de satılmıyormuş), bu, normal düzeyde bir ten renginiz varsa size oldukça açık gelecektir. Yani, girişte de bahsettiğim üzere, aydınlatır diye açık rengi alma gibi bir hataya düşmeyin çünkü böyle bir prensip yok, göz altının beyaz olması gibi bir estetik söz konusu bile olamaz.
Bir sonraki postumda yıllardır kullandığım Mac Studio Finish kapatıcımla kıyaslayacağım, oldukça zor olacak açıkçası.
Uzatmak istemiyorum çünkü yeterince uzun oldu zaten; içtenlikle diyorum ki: Bunu alın!
xx
17 Mayıs 2013 Cuma
Hangi Rimel En İyi? Karşılaştırma: Benefit They're Real, Lancome Hypnose Drama ve Mac Haute&Naughty Lash
Merhabalar;
Blogda sıkça bahsettiğim üzere, yıllardır araya giren bir kaç rimel dışında büyük bir sadakatle kullandığım rimelim Lancome Hypnose Drama, ve hiç bir zaman başka bir rimele ihtiyaç duymadım sayesinde. Benefit ve Mac'i denememin sebepleri ise hep haklarında çok iyi şeyler duymuş olmamdı. Hatta Mac'in rimelini alış sebebim o zamanlarda Hypnose Drama'ya yeni başlamış olmam ve etkisini daha görememiş olmamdı.
İşin karşılaştırmayı zorlaştıran kısmıysa, üç rimelin de oldukça iyi olması. Bazen insanlar bana blogda neden çok az kötü review gördüklerini soruyorlar. Nerdeyse hiç tamamen kötü bir ürün incelemem yok çünkü almadan önce çok uzun araştırmalar yapıp alıyorum. Sırf denemiş olmak için güvenmeden ürün aldığım hiç olmamıştır. Bu rimellerin de hikayesi değişmedi, üçü de oldukça sağlam. Ama tabi ki bir kazanan olacak; başlayalım.
Lancome ve Mac'in ayrı ayrı incelemeleri blogda mevcut, They're Real'in da sözünü vermiştim ama karşılaştırmaya soktuğum için ayrıca yazmıyorum.
Benefit bu rimelle çok büyük sükse yaptı ve tüm bu sükseye tamamen değdiğini söyleyemeyeceğim. Evet, harika bir rimel. Ama en az bununla aynı harikalıkta iki rimelim daha var, neden özellikle bunu alayım ki? Pişman değilim, gayet de severek kullanıyorum. Dolgunluk vermiyor ama oldukça uzatıyor, hakkını veriyorum. Ayrıca fırçası çok hoş. Rimel sürmekte ortalama başarıya sahip insanlar için kullanımı biraz zor olabilir çünkü kirpikleri yapıştırmaya çok meyilli o yüzden iyi bir sürüş gerektiriyor. Siyahlığı gördüğüm en siyah rimel kategorisinde değil ama griye çalmıyor da. Çıkarması oldukça zor yalnız. Hepimiz biliyoruz ki zor çıkan rimellerin(waterprooflar dışında) kalitesinden ufak çapta şüphe etmemiz gerekebiliyor. Çoğu kalitesiz rimel zor çıkar. Bu kalitesiz kategorisinde olduğu için zor çıkıyor değil tabi ki, ara bir bilgiydi sadece.
Lancome konusunda söylenecek çok fazla bir şey yok aslında. Benefit kadar uzatmıyor ama dolgunluk verme açısından çok başarılı. Kirpikleri yapıştırma gibi bir olayı yok. Fırçasının yarı spiral şekli sürüş kolaylığı sağlıyor. Siyahlığı yine en siyah kategorisinde olmasa da iki katta o siyahlık yakalanıyor. Çıkarması oldukça kolay olmasına rağmen gün içinde saatlerce ağlasanız bile akmayacak düzeyde-ki waterproof değil.
Dolgunluk verme konusunda aralarında en başarılısı kesinlikle Mac'in bu rimeli. Özellikle pembe kısmı değil de mor kısmı kullanırsanız tam bir dolgunluk verdiğini göreceksiniz. Yapısı çok sıvı değil, gerçi bu benim elimdeki baya eski bir ürün, sadece göstermek için fotoğrafladım ama ilk aldığımda da çok akışkan değildi. Kirpikleri yapıştırma konusunda biraz şansa bakıyor açıkçası, bazen yapıştırdığına şahit oldum. Akmaya en eğilimli olan bu, tabi ki ağlarsanız. Ağlamadıkça bu rimellerin hiç biri bulaşıp akmıyor. Bu rimelle ağladığımda akmıştı, onu hatırlıyorum.
Tüm bu bilgilerden sonra ufak bir kategori puanlaması yapalım 10 üzerinden:
Kalıcılık:
L: 10
M: 8
B: 10
Dolgunlaştırma:
L: 7
M: 10
B: 5
Ayırma:
L: 10
M: 8
B: 7
Zamanla kurumama, ürün muhafazası:
L:9
M: 8
B: (daha o kadar uzun süre kullanmadım)
Fiyat/ürün kalitesi oranındaki başarı:
L:10
M:10
B:8
Siyahlık:
L:8
M:9
B:8
Fırça Kalitesi:
L:10
M:10
B:10
Küçük Sıvı Temaslarında(ter, gözyaşı) Akmama:
L:10
M: 8
B: 8
Sonuç olarak(kuruma kısmını puan olarak eklemedim çünkü Benefit'i bilmiyoruz daha):
Lancome: 65
Mac: 63
Benefit: 56
Kazanan Lancome, tebrikler, çiçekler.
Tek tek puanlamayı yapmamın sebebi şu ki, bazı insanların kirpikleri dolgun ve kısa o yüzden uzunluk arayışındalar. Bazı insanların da tam tersi, dolgunluk arıyorlar. Başkası çok nemli bir yerde yaşıyor, akmasın istiyor vs. O yüzden, siz kendi önem sıranıza göre puanlamayı kale alın, bunlar benim önem sırama göre verdiğim puanlardı.
Ayrıca tüm bu puanlamalar high-end rimellere göredir, yani 5 verdiğim bir özellik drugstore'daki 5 ile kıyaslandığında 8'e, 9'a falan tekabül ediyor. Skala high-end özetle, o yüzden sıkı bir denetim oldu.
xx
15 Mayıs 2013 Çarşamba
Gerçekten İşe Yarayan Bir Göz Maskesi: Sephora Instant Depuffing Eye Mask
Merhabalar;
Bir önceki postumda Sephora alışverişinden aldıklarımın içinde bu da vardı ve ben daha aldığım gün dayanamayıp denedim. Bu tarz maskelerin çok büyük ve dedikleri gibi "insant"(hemen, çabucak) etki yapacağına inanmayanlardanım ama bu göz maskesi gerçekten işe yarıyor.
Yapısı beklediğimden oldukça farklı çıktı açıkçası paketi ilk açtığımda. Fazlaca kalın ve katı jel yapıda bir maske. Katı jeli hayal etmek pek kolay değil biliyorum ama daha önce hiç kullanmadığım bir göz maskesi yapısı. Gördüğünüz gibi tüm o kalınlığın içi jel dolu ama kendisi tam olarak akışkan bir jel değil.
Arkasındaki kağıdı çıkardığınızda asıl jel kısımla karşılaşıyorsunuz, yapışkan ama sıvı değil. Gözlerimin üstüne koyduğum an vakumlu bir şekilde yapıştı. Gerçekten o vakum hissini çok net hissediyorsunuz. Oldukça ağır, ve yatarak 15 dakika boyunca dünyayla iletişiminizi kesmiş halde öylece bekliyorsunuz.
Benim gözlerimin altı şişmeye oldukça müsait ve bunu uyguladığımda da sabahtı, yani en şiş zamanıydı. 15 dakika sonra çıkarıp aynaya baktığımda gerçekten inanamadım, basbaya şişlik tamamen yok olmuştu. Ben gerçekten bir anda çözüm getiren maskelere inanmıyordum ama bu bariz bir şekilde başarılı oldu.
Tabi çok açık bir şekilde en kötü yanı fiyatı. İçinden sadece bir tane çıkıyor(tek kullanımlık) ve 12 lira. Bunu haftada 3 kere yapmaya kalksanız çok saçma bir fiyat ödemiş oluyorsunuz. Benim tespitim, bu ürünün sadece özel zamanlarda kullanım için tasarlandığı. Mesela akşam bir yere gideceksiniz ve gözleriniz çok mor ve şiş. Ya da sabah bir toplantınız var ve aynı haldesiniz. O zamanlar için alıp evde tutmalık. Yoksa rutin bir şekilde kullanmak için değil maalesef.
Özet olarak çok başarılı ve kendisinden beklemediğim bir performanstı.
xx
Bir önceki postumda Sephora alışverişinden aldıklarımın içinde bu da vardı ve ben daha aldığım gün dayanamayıp denedim. Bu tarz maskelerin çok büyük ve dedikleri gibi "insant"(hemen, çabucak) etki yapacağına inanmayanlardanım ama bu göz maskesi gerçekten işe yarıyor.
Yapısı beklediğimden oldukça farklı çıktı açıkçası paketi ilk açtığımda. Fazlaca kalın ve katı jel yapıda bir maske. Katı jeli hayal etmek pek kolay değil biliyorum ama daha önce hiç kullanmadığım bir göz maskesi yapısı. Gördüğünüz gibi tüm o kalınlığın içi jel dolu ama kendisi tam olarak akışkan bir jel değil.
Arkasındaki kağıdı çıkardığınızda asıl jel kısımla karşılaşıyorsunuz, yapışkan ama sıvı değil. Gözlerimin üstüne koyduğum an vakumlu bir şekilde yapıştı. Gerçekten o vakum hissini çok net hissediyorsunuz. Oldukça ağır, ve yatarak 15 dakika boyunca dünyayla iletişiminizi kesmiş halde öylece bekliyorsunuz.
Benim gözlerimin altı şişmeye oldukça müsait ve bunu uyguladığımda da sabahtı, yani en şiş zamanıydı. 15 dakika sonra çıkarıp aynaya baktığımda gerçekten inanamadım, basbaya şişlik tamamen yok olmuştu. Ben gerçekten bir anda çözüm getiren maskelere inanmıyordum ama bu bariz bir şekilde başarılı oldu.
Tabi çok açık bir şekilde en kötü yanı fiyatı. İçinden sadece bir tane çıkıyor(tek kullanımlık) ve 12 lira. Bunu haftada 3 kere yapmaya kalksanız çok saçma bir fiyat ödemiş oluyorsunuz. Benim tespitim, bu ürünün sadece özel zamanlarda kullanım için tasarlandığı. Mesela akşam bir yere gideceksiniz ve gözleriniz çok mor ve şiş. Ya da sabah bir toplantınız var ve aynı haldesiniz. O zamanlar için alıp evde tutmalık. Yoksa rutin bir şekilde kullanmak için değil maalesef.
Özet olarak çok başarılı ve kendisinden beklemediğim bir performanstı.
xx